Examining the concept of reason in Fichte's philosophy requires us to embark on the philosophical journey of Fichte with an idealist system. Because in this journey, in connection with the meaning attributed to the concept of mind, the role assigned to the concept of mind will become clear for Fichte. So much so that throughout the history of philosophy, the attempt to explain what would be the first principle of philosophy, based on the design in mind, necessitates a return in the historical development of idealism. At the end of this flashback, the name we encounter will be Kant. In order to understand the concept of reason in Fichte's philosophy, it is necessary to know Kant's philosophy well. Because Fichte starts his philosophy from the place where Kant left off. Fichte explains the concept of mind with his work "Science of Knowledge". He talks about the "Ego" philosophy in his "Science of Knowledge ". For Fichte, the movements of the ego are movements of the mind. Fichte, who connects idealism to the subject, evaluates the mind in this way and treats the mind as absolute mind at the end of the process. For this reason, for Fichte, the concept of mind, unlike intelligence, has a general and abstract content above the power of perception. We cannot think of these ideas of Fichte independently of Schelling and Hegel, the other representatives of German Idealism. Because Fichte had an impact on both Schelling and Hegel with his thoughts on mind. For this mind, German idealists offer us the opening of the mind in connection with each other's thoughts.
Fichte felsefesinde akıl kavramını incelemek, Fichte’nin idealist bir dizge ile ilerlediği felsefi yolcuğuna çıkmamızı gerektirir. Çünkü bu yolculukta akıl kavramına yüklenen anlam ile bağlantılı olarak Fichte için akıl kavramına biçilen rolde netlik kazanacaktır. Öyleki felsefe tarihi boyunca, felsefenin ilk ilkesinin ne olacağına cevap ararken zihinde yer alan tasarımdan hareketle açıklama girişimi, idealizmin tarihsel gelişiminde geri dönüşü zorunlu kılmaktadır. Bu geriye dönüşün sonunda karşımıza çıkan isim Kant olacaktır. Fichte felsefesinde akıl kavramını anlayabilmek için Kant felsefesini iyi bilmek gerekir. Çünkü Fichte Kant’ın yarım bıraktığı yerden felsefesini başlatmaktadır. Fichte “Bilim Öğretisi” eseriyle akıl kavramını açıklamaktadır. “Bilim Öğretisi”nde “Ben” felsefesinden bahseder. Fichte için Ben’nin hareketleri aklın hareketleridir. İdealizmi özneye bağlayan Fichte aklı da bu şekilde değerlendirip, aklı sürecin sonunda mutlak akıl olarak ele alır. Bu sebeple Fichte için akıl kavramı zekâdan farklı olarak algıma gücünün üstünde genel ve soyut bir içeriğe sahiptir. Fichte’nin bu düşüncelerini Alman İdealizminin diğer temsilcileri olan Schelling ve Hegel’den bağımsız düşünemeyiz. Çünkü Fichte akıl hakkındaki düşünceleriyle hem Schelling hem de Hegel üzerinde etkiye sebep olmuştur. Bu nedenle Alman idealistleri birbirlerinin düşünceleri ile bağlantılı olarak aklın açılımını bizlere sunarlar.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Ağustos 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ağustos 2023 |
Kabul Tarihi | 3 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi (USBAD), İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü Yerleşke / Malatya
Telefon: 0533 5438933, https://dergipark.org.tr/tr/pub/usbad -- sdurukoglu@gmail.com -- usbaddergi@gmail.com