Sosyal medya platformları, sanal "kalabalıkları" harekete geçirerek hak savunuculuğu ve adalet arayışında güçlü araçlar haline gelmiştir. Adalet sistemine olan güvenin düşük olduğu Türkiye'de sosyal medya, adalet arayışında alternatif bir yol olarak ortaya çıkmıştır. Kadına yönelik şiddet olaylarına tepki olarak sıklıkla başvurulan sosyal medya aktivizmi, çeşitli iletişim ve hukuki boyutları kapsamaktadır. Bu makale, Türkiye'de kadın cinayetleriyle mücadelede sosyal medyanın nasıl kullanıldığını araştırmayı amaçlamaktadır. Sosyal medya aracılığıyla adalet arayışının gerçekten mahkeme kararlarını etkileyip etkilemediği, kullanıcıların sosyal medya aktivizmi sırasında demokratik ilkelere ve ifade özgürlüğüne bağlı kalıp kalmadığı, pozitif ve negatif etkileri nelerdir? Ayrıca, sosyal medyanın kullanımından kaynaklanan hukuki zorluklar nelerdir? Çalışmada bu sorular incelenmektedir. Kadınlara yönelik şiddet failinin serbest bırakılması, uzayan hukuki süreçler veya sanıkların hafif cezalarla yararlanması gibi durumlar kamu vicdanını derinden rahatsız etmekte, adalet sistemine olan güveni erozyona uğratmakta ve sosyal medya aktivizmini, hızla kitleler arasında yayılmaktadır. Konunun hukuki yönlerini incelemek için on beş avukatla derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Bulgular, kadın cinayetlerinde adalet arayan sosyal medya gönderilerinin geniş kitleler üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Çalışma, sosyal medyanın adaletin ilerlemesini hızlandıran bir toplumsal baskı mekanizması olarak hizmet ettiğini ve adalet arayışında kritik bir rol oynadığını göstermektedir. Yine de, sosyal medya aktivizmi ile ilişkili potansiyel hukuki riskleri de vurgulamaktadır.
Türkiye Kadın Cinayetleri Sosyal Medya Dijital Aktivizm Sosyal Adalet
Social media platforms have become powerful tools for advocating rights and pursuing justice by mobilizing virtual "crowds." In Turkey, where confidence in the justice system has declined, social media has emerged as an alternative means to seek justice. Social media activism is frequently employed in response to femicides, encompassing various communication and legal aspects. This article aims to investigate how social media is utilized in the fight against femicide in Turkey. Does seeking justice through social media truly influence court decisions? Do users adhere to democratic principles and freedom of expression while engaging in social media activism? What are the positive and negative effects? Additionally, what legal challenges arise from the use of social media? These are the questions explored in this study. Instances such as the release of perpetrators of violence against women, protracted legal processes, or defendants benefiting from lenient sentences deeply disturb public conscience, erode confidence in the justice system, and propel social media activism, which spreads rapidly among the masses. To examine the legal aspects of the issue, in-depth interviews were conducted with fifteen lawyers. The findings reveal that social media posts seeking justice for femicides have a significant impact on large audiences. The study demonstrates that social media serves as a mechanism of social pressure that expedites the progress of the justice system and plays a crucial role in the pursuit of justice. Nevertheless, it also highlights the potential legal risks associated with social media activism.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sosyal Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 18 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 28 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.