1960’lı yıllarla birlikte ideoloji tartışmalarında bir dönüşüm yaşanarak ideolojik büyük anlatılar yerlerini postmodern kültür içerisinde gündelik hayat pratiklerine bırakmıştır. Kapitalizmin günümüzde ulaştığı neo-liberal ekonomik aşamada tüketim etkinliği ve bireyin imajlarla çevrili yaşam evreni kültürel alanın temel özelliklerini oluşturmaktadır. Geleneksel toplumda iktisadi etkinlikler gereksinimler üzerinden gerçekleşirken, kapitalizmin ulaştığı aşama olan tüketim toplumunda ise sistem tarafından üretilen ve yapay olarak oluşturulan istekler üzerinden işlerlik kazanmaktadır. Günümüzde bireylerin temel yaşamsal etkinliği olan yeme içme eylemleri de bu yapıya uyum sağlayarak bir gösteri nesnesi haline dönüşmüştür. Özellikle kentsel alanda kozmopolitan olarak tanımlanan dünya vatandaşlığı içerisinde küresel bir beğeni ve haz kültürü haline dönüşen gastronomi, medya aracılığı ile yaratılan imgeler ve yaşam tarzlarıyla dolaşıma sokulmaktadır. Bu araştırma, kapitalizmin çağdaş toplumlardaki örgütlenme sürecinde gündelik hayat içerisindeki mekânsal pratiklere odaklanmaktadır. Bu bağlamda amaca yönelik bir örneklemle ele alınan gastronomi mekânları nitel içerik analiziyle ilgili kuramsal perspektif üzerinden eleştirel olarak irdelenmiştir.
gündelik hayat mekânın toplumsal üretimi kentsel mekân gastronomi tüketim kültürü medya
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 6 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.