İlim dünyamıza ve düşünce mirasımıza yön veren âlimlerden biri olan Cüveynî, münasip mânaya ziyadesiyle önem vermekte ve onu farklı boyutlarıyla ele almaktadır. Ona göre tâlilin imkanı ve hükmün tâdiyesi, münasip bir mânanın varlığına bağlıdır, ancak münasip mâna ile tâlilin vuku bulması için birtakım şartların yerine gelmesi gerekmektedir. O, münasip mânayı, usûlün mâna yönüne tekabül eden istidlal ve özellikle de kıyas başlığı altında zikretmektedir. Bu da kıyas ve istidlalde tâlilin, çoğunlukla münasip mâna ile gerçekleştiği anlamına gelmektedir. Cüveynî, çoğunlukla kıyas başlığı altında incelediği maslahat, hikmet, garaz, kaide ve usûlü’ş-şerî‘a gibi münasip mâna merkezli kavramlar arasındaki ilişkiye değinmekte ve aralarındaki etkileşime dikkat çekmektedir. Ona göre mâna merkezli tâlil, “mâna/münasebe→maslahat→hikmet-usûlü’ş- şerî‘a aşamalarını takip eden bir süreç izlemektedir. Bu düşünceye göre mânanın münasip olması için maslahata uygun olması ve maslahatın da muteber olması için usûlü’ş- şerî‘aya dayanması gerekmektedir. Keza istidlali kavramsallaştıran usûlcü olarak bilinen Cüveynî, istidlalden istinbat edilen mânanın da usûlü’ş-şerî‘aya yakın olma (takrîb) şartını benimsemiş ve geliştirmiştir. Bu sayede mesnetsiz ve ucu açık mânalara mahal verecek riskleri de ortadan kaldırmayı hedeflemiştir. Onun yaklaşımından anlaşıldığı kadarıyla usûlü’ş-şerî‘a, kıyas ve istidlalde münasip mânanın geçerliliğini ve yürürlüğünü denetleyen bir kontrol mekanizmasıdır. Usûlü’ş-şerî‘aya (makâsidü’ş-şerî‘a) uygun/yakın olma kriteri sayesinde Cüveynî, kıyas ile istidlalin iç dinamikleri arasındaki tutarlılığı sağlamada muvaffak olmuş ve teorik düzlemde hukukun istikar ve nizamına katkıda bulunmuştur. Makasıd ilmine getirdiği katkılarla Cüveynî, maslahat/makasıd teorisyenlerinin öncülerinden biri olmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Mayıs 2021 |
Gönderilme Tarihi | 18 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 35 Sayı: 35 |