Türk topluluklarında geçmişten bugüne ölümden sonrasında bir hayat olduğuna (ahiret), ölümün bir son olmadığına dair yaygın bir inanış bulunmakla beraber, ölümün geçici de olsa bir ayrılık olduğu gerçeğinden hareketle ölüme yönelik birtakım hazırlıklar da yapılmaktadır. Bu hazırlıklar ölmesi muhtemel kişiden çok; geride kalacak insanları maddî ve manevî bakımdan rahatlatmak, bu anın duygusal etkisinden istifade ederek onları çeşitli yanlış tutum ve davranışlardan alıkoyabilecek nasihat ve tecrübeleri paylaşmak içindir.
Kırgız Türklerinde de bazı fizyolojik ve psikolojik belirtilerden hareketle öleceğini anlayan kişinin ölmeden önce yakınlarını ve dostlarını çağırarak öğüt ve vasiyetlerini söylemesi öteden beri devam eden bir gelenektir. Kırgız sözlü kültür geleneğinde “kereez aytuu” ya da “Osuyat kıluu” olarak adlandırılan vasiyet söyleme geleneği, nazım ve nesir şeklinde hâlâ canlı bir şekilde muhafaza edilmektedir. Manas’tan bugüne Kırgız sözlü edebiyatında çokça kullanılan vasiyet söyleme geleneğinin en güzel örneklerinden birini de XIX. yüzyılda yaşayan Kırgızların meşhur şairi Arstanbek’in ‘Kereez’ şiirinde görmek mümkündür. Bu çalışmada Kırgızlarda ‘kereez aytuu’ (vasiyet söyleme) geleneğiyle birlikte, bu geleneğin en yetkin örneklerinden biri olan Kırgız zamane şairi Arstanbek’e ait ‘Kereez’ şiirinde öne çıkan temalar üzerinde durulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Bilimi, Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 26 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 16 |