Dünya ekonomi tarihinde birçok kriz meydana gelmiş ve bu ekonomik
dalgalanmalar sonucunda ekonomik aktörlerde oluşan maddi çöküntünün yanında
manevi bir çöküntüde yaşanmasına neden olmuştur. 17. yüzyıla kadar dünyada
küçük çaplı birçok ekonomik dalgalanmalar yaşanmakta, Lale krizi gibi ekonomik
dalgalanmalar sonucu birçok kişi ve şirket iflas ederek zor durumda
kalmaktaydı. Bu dalgalanmaların ekonomi içindeki etki alanı düşük olmakla
birlikte klasik iktisadi doktrinde dengeden küçük sapmalar olarak
görülmekteydi. Bu nedenlerle kriz kavramı üzerinde fazla durulmamaktaydı. 19.
yüzyılda yaşanan teknolojik devrimler, değişim gösteren üretim ve ticaret
yapısı ülkeler arası ilişkilerin giderek artması neden olmuştur. Ülkeler arası sınırların ortadan kalkması
krizlerin sınırları aşarak bulaşıcı bir hastalık gibi yayılmasında, krizlerin
ortaya çıkış sıklıklarının artması da iktisadi düşünce içinde farklı görüşlerin
doğmasında etkili olmuştur. Çalışmada Lale Krizinden 2008 krizine kadar olan
süreçte yaşanan önemli krizlerden örnekler verilmiştir. Bu krizlere iktisat
okullarının yaklaşımları üzerinde durulmuş ve krizler için ortak bir özellik
seti oluşturulmaya çalışılmıştır.
Ekonomik Kriz Kriz Yaklaşımları Krizlerin Özellikleri Tarihteki Krizler Krizlerin Nedenleri.
Many economic crises took place in the history of the world economy and these economic fluctuations have caused a material depression on economic actors as well as an intangible depression on them. Many shakeouts occured in the World economy until the 17th century, many people and companies were stuck in a difficult situation going bankrupt as a result of economic fluctuations such as Tulipmania. Besides having low impact within the economy, these fluctuations were regarded as small deviations from equilibrium in the classical economic doctrine. For these reasons the concept of “crisis” was not much emphasized. The production and trade structure, which has changed in consequence of technological revolutions in the 19th century, has greatly increased the relations among countries. Ending limitations between countries has caused crises to spread across borders as a contagious disease and the increasing frequency of crises has also influenced the emergence of different views within economic thought. In this study, examples are taken from the major crises experienced from the Tulipmania to the 2008 crisis. The approaches of economics schools to these crises are emphasized and a common feature set for crises has been tried to be established.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 9 |