Abstract
The zawiya building, whose restoration is decided by Directorate General of Foundations, in line with the decision of Ankara Regional Directorate, was thoroughly cleaned. Having performed a number of small scale archeological digs, the structure became more definable and survey drawings was prepared by architect Umut İnci (MSc). Afterwards, material analysis were carried out to make more realistic restitution and restoration projects. History of Art report was prepared by Prof. Dr. Hakkı Acun. This report helped works of restitution and restoration by providing the information on the origin of zawiyas, their functions, sections and progress throughout the centuries. In line with the prepared history of art report, period photos, other archival and library information, restitution and restoration projects of the structure were prepared and approved by the Regional Committee. Results of the studies on Ahi Şerafettin Zawiya, which is the only one structure in Ankara belonging to the period of Selçuk, have been presented here to share with the academia. We see that the origin of zawiyas, defined as multi-functional religious sects or system, can be traced back to the early eras of Islam and spread into the Central Asia region. We know that, in the beginning, zawiya structures didn’t display a proper schema plan, sections of the structures were not defined accurately but were inspired from madrasa with iwans on all four sides of the central courtyard and housing architecture in Asia. Later it is understood that, Ahi Şerafettin Zawiya is of no traditional structure, as generally expected, like Yıldırım, Yeşil and Muratiye Zawiyas in Bursa in Early Ottoman times of which sections are defined properly. Although so many zawiyas are mentioned in the archival sources belonging to the Selçuk period in Ankara, none of them has been identified until recently. With the restoration of the structure, it is aimed to transfer Ahi Şerafettin Zawiya to the future generations in a proper condition.
Key Words: Ankara, Ahi Şerafettin, Zawiya
Öz
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonu için karar verilen yapıda ilk çalışmalar Yüksek Mimar Umut İnci tarafından yapılmıştır. Önce yapıda büyük bir temizlik çalışmaları başlatılmış, küçük çaplı sondajlarla yapı tanımlanabilir hale getirilmiş, rölöveleri çıkartılmıştır. Daha sonra sağlıklı restorasyon ve restitüsyon planları çıkartılabilmesi için malzeme analizleri yaptırılmış, Sanat Tarihi raporu hazırlanmıştır. Sanat Tarihi raporu Prof. Dr. Hakkı Acun tarafından
hazırlanmıştır. Bu raporda zaviyelerin menşei, öncüleri, fonksiyonları, bölümleri ve dönem dönem gelişimi anlatılarak restorasyon ve restitüsyona ışık tutmuştur.
Ankara’da Selçuklu Dönemine ait tek yapı olma özelliği gösteren Ahi Şerafettin Zaviyesi’ nde yapılan çalışmaların sonucunu, birbirini tanımlayan bu iki makalenin bir bütün halinde yayınlanarak ilim âlemine duyurulması düşünülmüştür. Çok fonksiyonlu tarikat yapıları olarak tanımlanan bu yapıların menşeinin İslamiyet’in ilk yıllarına kadar gidebilen bir inanç sistemi olduğunu, Orta Asya coğrafyasının içlerine kadar yayıldığını gördük. Bu yapıların başlangıçta bölümlerinin tam olarak tanımlanamadığı, düzgün bir plan şeması
göstermediğini, ama Asya’daki Dört Eyvanlı Orta Avlulu Medrese ve konut mimarisinden esinlendiğini bilmekteyiz. Ahi Şerafettin Zaviyesi’nin de, daha sonra Erken Osmanlı döneminde Bursa’da, Yıldırım, Yeşil ve Muratiye Zaviyelerinde olduğu gibi bölümleri tanımlanan ve sıkça karşımıza çıkan bir yapı olmadığı anlaşılmıştır. Kaynaklarda Ankara’da birçok zaviyeden bahsedilmesine rağmen bugüne kadar Selçuklu Dönemine ait bir örneğine rastlanmamıştı. Bu çalışmayla gün yüzüne çıkartılan yapının restore edilerek gelecek kuşaklara doğru bir şekilde aktarılması amaç edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Ankara, Ahi Şerafettin, Zaviye
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2016 |
Gönderilme Tarihi | 25 Temmuz 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 |
Vakıflar Dergisi Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Haziran ve Aralık aylarında yayımlanan süreli ilmi yayınıdır. Yayın talebiyle Vakıflar Dergisi’ne gönderilen makaleler Yayın Kurulu tarafından ön incelemeye tabi tutulur ve uygun bulunan makaleler incelenmek üzere çift kör hakem sistemiyle alanında uzman en az iki akademisyene gönderilir. Hakem raporları ve Yayın Kurulu kararı ile Vakıflar Dergisi'nde yayımlanması kabul edilen yazıların telif hakkı Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne devredilmiş sayılmakla birlikte yayımlanan makaleler ilgili okuyucular ve araştırmacılar tarafından kaynak gösterilmek koşuluyla kullanılabilir.