Bu çalışmada, köpeklerde
meydana gelen diyafizer tibia kırıklarının interlocking pin ile sağaltım
sonuçları değerlendirildi. Tibia kırığı bulunan sekiz köpek bu yöntemle tedavi
edildi ve postoperatif 60. güne kadar takipleri yapıldı. Preoperatif
radyografiler alınarak, kırılan kemiğin uzunluğu ve medullar kanal çapı
ölçüldü. Çapı 6 mm. olan çeşitli uzunluklarda interlocking pinler ve pinleri
kemiğe sabitlemek için de 2,7 mm. çapında çeşitli uzunluklardaki kortikal
vidalar kullanıldı. Postoperatif radyografiler, 10., 30. ve 60. günlerde alındı.
Postoperatif 10. günde olgu no 1, 4, 5 ve 7’ de şiddetli topallık, olgu no 2 ve
3’de orta derecede topallık gözlenirken, olgu no 6 ve 8’de ilgili ekstremitenin
üzerine ağırlık verilmediği tespit edildi. Postoperatif 30. günde olgu no 4, 6
ve 8’de orta derece topallık, olgu no 1, 2, 3, 5 ve 7’de hafif topallık
gözlendi. Postoperatif 60. günde bütün olgularda ekstremitelerin sorunsuz
kullanıldığı tespit edildi ve tüm olgular başarı ile tedavi edildi. İyileşme
süresince olguların hiçbirinde herhangi bir komplikasyona rastlanmadı. Sonuç
olarak, Interlocking pinler, köpeklerde meydana gelen diyafizer tibia
kırıklarında kullanılabilir. Stabil olmayan kırıklar da dahil, fonksiyonel
iyileşme sonuçları ve düşük komplikasyon oranlarıyla ilişkilendirildiğinde,
uzun kemiklerin diyafizer kırıklarında interlocking pinlerin kullanımını desteklenmektedir.
Interlocking pin ile sağaltım metodu femur, tibia ve humerusun diyafizer kırıklarında
alternatif bir sağaltım metodu olarak düşünülebilir.
The aim of this study was to evaluate the results of
treatment of diaphyseal tibial fracture with the use of interlocking nails in dogs.
Eight dogs were treated with this method. Each patient was followed up for 60
days. Preoperatively, radiographs were taken and the lenght of the affected
bone was measured by the imaging programme of the x-ray. Various length and 6
mm (n=8) diameter interlocking nails and for fixing the interlocking nail to
bone, cortical screws (various length and 2.7 mm diameter) were used. Postoperatively
radiographs were taken at 10th, 30th and 60th days. Cases were followed up 60
days. Severe lameness was observed in case 1, 4, 5 and 7; moderate lameness was
observed in case 2 and 3; and it was observed that case 6 and 8 could not use their
revelant limbs at postoperative 10th day. Case 4, 6 and 8 had moderate lameness,
case 1, 2, 3, 5 and 7 had mild lameness at postoperative 30th day. All of the
cases had no lameness at postoperative 60th day and all cases were treated
succesfully. During the healing period, no complication was observed. As a
result, Interlocking nails can be used to repair diaphyseal fractures of tibia
in dogs. The high healing rate (even with unstable fractures), associated with
a functional outcome, and low complication rate support the use of interlocking
nails for diaphyseal fractures of long bones. Interlocking nails should be
considered as alternative technique for management of selected diaphyseal
fractures of the femur, tibia, and humerus in dogs.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 23 Haziran 2018 |
Kabul Tarihi | 9 Nisan 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 89 Sayı: 2 |
Veteriner Hekimler Derneği Dergisi açık erişimli bir dergi olup, derginin yayın modeli Budapeşte Erişim Girişimi (BOAI) bildirisine dayanmaktadır. Yayınlanan tüm içerik, çevrimiçi ve ücretsiz olarak sunulan Creative Commons CC BY-NC 4.0 lisansı altında lisanslanmıştır. Yazarlar, Veteriner Hekimler Derneği Dergisi'nde yayınlanan eserlerinin telif haklarını saklı tutarlar.
Veteriner Hekimler Derneği / Turkish Veterinary Medical Society