Heraclitus has attempted to explain the meaning of life with Pantha
Rei principle 2500 years ago. According to this, everything is in constant
change as it flows inexorably. In a similar fashion, history flows
just like the river that Heraclitos refers to. This means that there is no
possibility to repeat an incident or prevent one from happening. Within
this flowing course of time and history in constant change there are
some landmarks and groundbreaking moments. Those momentous
changes have begot unexpected results that effect not only the present
time but also the future. Nationalism that emerged within the Enlightenment
and its intellectual atmosphere can been regarded as such a
chance and possibility. Enlightenment, being an intellectual, social
and political transformation of the eighteenth century has provided
grounds for many upcoming emergences and changes. Triggering one
another, the changes in the fields of primarily politics and secondarily humanities, social sciences and art emerged in quick succession and
formed the foundations of modern social structure. Thus nationalism
is an outcome concept of the Enlightenment. With the French revolution,
the ideals of liberty, equality and independence transformed into
an intellectual and political current and system we call nationalism.
This work is an attempt towards presenting a brief analysis of that
transformation and a note from our perspective.
Herakleitos yaklaşık iki bin beş yüz yıl önce hayatın anlamını ‘Panta
Rei’ ilkesine göre açıklamaya çalışmıştı. Buna göre her şey önü alınmaz
bir şekilde akmakta ve değişmektedir. Tarihte de bir anlamda
Herakleitos’un ırmağı gibi hızla akıp gitmekte ve aynı olayı bir daha
yaşama, olanı durdurma imkanı olmayan süreç yaşanmaktadır. Hızla
akan ve her an değişen tarih ve zaman içerisinde bazı dönemler
önemli kırılmalara ve değişimlere sahne olmuştur. Bu değişimler hem
mevcut dönemi, hem de sonraki dönemleri karşı konulmaz bir şekilde
bu değişim rüzgârını içine alarak, tahmin edilmeyen ya da umulandan
daha farklı sonuçların doğmasına da imkan sağlamıştır. Aydınlanma
ve onun düşünce havzasında hayat bulan milliyetçilik içinde
de böyle bir tesadüf ve imkanın bulunduğu söylenebilir. Aydınlanma
entelektüel, sosyal, siyasi bir dönüşümün adı olarak on sekizinci yüzyıldan
beri pek çok oluşum ve değişime imkan sağlamış düşünsel bir
harekettir. Başta siyasi yönetim tarzları olmak üzere, insan, toplum
ve sanata dair değişimler birbirini tetikleyen şekilde ortaya çıkmış
ve günümüz modern toplumun oluşmasını sağlamıştır. Milliyetçilikte
Aydınlanmanın bakiyesi olan bir kavramdır. Özgürlük, eşitlik,
bağımsızlık gibi ülküler, Fransız ihtilali ile beraber, adına milliyetçilik
dediğimiz bir düşünsel ve siyasi akım ve sisteme dönüşmüştür. Biz bu
çalışmamızda bu dönüşüme dair kısa bir değerlendirmeyi, belki de bir
dipnotu kendi zaviyemizden sizlere sunmaya çalışacağız.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mayıs 2017 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ocak 2017 |
Kabul Tarihi | 26 Şubat 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 3 Sayı: 1 |
Yakın Doğu Üniversitesi İslam Tetkikleri Merkezi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.