Özet
Sovyet sonrası Rus dış politikası,
Atlantikçi bir bakış açısıyla başladı. Kısa bir süre sonra Avrasyacılığa doğru
hızla değişti. Moskova, uluslararası arena’ya Büyük Güç olarak dönme arzusunu
koruyarak, Sovyet sonrası dünyayı "Yakın Çevre" olarak tanımladı. Bu
coğrafi alanda kendisini nihai güvenlik garantörü olarak gördü ve herhangi bir
dış müdahaleye karşı hoşnutsuzluğunu dile getirdi. Genel olarak Kafkaslar ve
özellikle Azerbaycan bu kapsamın içinde bulundu. Azerbaycan'ın enerji
kaynakları ve enerji merkezi olma potansiyeli Moskova'nın yakın ilgisini çekti.
Bu makale, Rus dış politikasının Azerbaycan'a yönelik olarak izlediği güvenlik
ve ekonomik konularda yoğunlaşan yakın çevre kavramını öne çıkarmaktadır.
Abstract
Post-Soviet Russian foreign policy began
with an Atlanticist outlook. It then quickly changed course towards Eurasianism.
Yearning to return to the international stage as a Great Power, Moscow
identified the post-soviet sphere as its ‘near abroad’. Within this
geographical area it considered itself to be the ultimate security guarantor
and expressed its displeasure towards any foreign interference. The Caucasus in
general and Azerbaijan in particular came within this scope. The bountiful
energy sources of Azerbaijan as well as its potential to be an energy hub
attracted Moscow’s attention. This article highlights the near abroad concept
focusing on security and economic issues that Russian foreign policy has
pursued towards Azerbaijan.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Temmuz 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 5 Sayı: 1 |