Öz
Avrupa Birliği kurulduğundan beri başka ülkelerin vatandaşları için cazibe merkezi olmuştur. Avrupa Birliği’nin geçirmiş olduğu aşamalar neticesinde, sadece ekonomik, sosyal ve siyasi olarak değil demokratik olarak da rol model olabilecek seviyeye ulaşmıştır. Gelinen gelişmişlik seviyesi sayesinde, Avrupa Birliği gerek çekici gerekse itici sebeplerden dolayı başka ülkelerden sürekli olarak göçlere maruz kalmıştır. 1960’lar sonrasında ekonomik nedenlerle Avrupa Birliği ülkelerine göç edenlerin büyük bir kısmı, o ülkelerin vatandaşlığına geçmişlerdir. Bununla birlikte, Birlik ülkelerine ekonomik ve siyasi nedenlerden dolayı yeni göçler olmaktadır. Göçle ve göçmenlerin ekonomik ve sosyal olarak içerilmeleri (entegrasyonları) ile ilgili Avrupa Birliği ülkelerinin her birinin kendi mevzuat ve uygulamaları olmasının yanında, Birlik çapında da ortak düzenlemeler ve uygulamalar zaman içerisinde ortaya çıkmaktadır.
Bu çalışma ile Avrupa Birliği’nde yaşayan ve hala bölgeye gelen göçmenlere yönelik içerme politikalarının neler olduğu ve etkilerinin hangi boyutta olduğu incelenmiştir. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde genel olarak Avrupa Birliği’nin karşılaşmış olduğu göçle ilgili olarak tarihsel süreç irdelenmiştir. İkinci bölümde ise, Avrupa Birliği düzeyinde sosyal içerme politikaları ve son bölümde ise bazı üye ülkelerde göçmenlerin entegrasyonu amacıyla yapılan düzenleme, uygulama ve yaklaşımlar incelenmiştir.