2000’li
yıllarda bankacılık alanında yaşanan krizler sonrası TMSF, batan bankaların
yönetimine el koymuş ve bu bankalardan bazılarını piyasadaki diğer bankalarla
birleştirmiştir. Mevduat sahiplerinin zararlarını kamu adına üstlenen kurum
olarak bankalara ilişkin yönetim faaliyetlerinden sonra bunların piyasaya devredilmesinde
önemli örgüt olmuştur. TMSF’nin bünyesinde çok sayıda banka ve şirketin
bulunması onu önemli bir kamu örgütü haline getirmiş ve bu durum çalışma
açısından TMSF’nin inceleme nesnesi olarak seçilmesinde etkili olmuştur. Konu,
kamu yönetimi disiplininde siyaset-yönetim ayrımı tartışması bağlamında ele
alınmış; ardından TMSF, kamu örgütlenmesi açısından belirli kriterler etrafında
örgütsel incelemeye tabi tutulmuştur.
TMSF,
2018 yılında hükümet sistemine ilişkin anayasal değişiklikler sonrası
Cumhurbaşkanlığı’na bağlanmıştır. Bu çalışmada TMSF’nin bir kamu örgütü olarak kamu
tüzel kişiliği kazanması ve fon tipi yönetim modeline sahip olması, örgütün
işlevsel değişimi üzerinden ele alınmaktadır. Çalışmada TMSF’nin örgütsel
yapısında yaşanan dönüşüm sonrası TMSF’nin işlevindeki değişikliklerin ortaya
konulması amaçlanmaktadır. Fon tipi yönetim modeli, idari ve mali özerklik,
kamu tüzel kişiliği, üst kurul ve kayyımlık konuları kamu örgütlenmesi
bağlamında incelenmiş; TMSF’nin sahip olduğu varlıklara ilişkin veriler
tablolar halinde sunulmuştur. Çalışma soncunda TMSF’nin batan bankaların tekrar
piyasaya kazandırılmasında önemli bir işlevi olduğu, üst kurul olmadığı ancak
kayyımlık yetkisi sonrası sahip olduğu iştirakler sebebiyle holding benzeri bir
yapıya dönüştüğü vb. gibi bulgulara ulaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2019 |
Gönderilme Tarihi | 12 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 40 |