Mentalization can be defined as
"keeping one’s own state, desires, and goals in mind as one addresses
one’s own experience; and keeping another’s state, desires, and goals in mind,
as one interprets his or her behavior” (as cited in Hawkes, 2011, p.230). In
recent years, the importance of the mentalization term is emphasized in
bullying-aggression studies, therapy and intervention programs, affect
regulation, and personality disorders, especially borderline personality
disorders. Having an affect on imagination, fairy tales which are used in
parent-child interaction are the perfect starting point for mentalization
(Frohne-Hagemann, 2012). From this point, fifteen fairy tales from both eastern
and western cultures have been investigated in order to assess their
mentalization contribution. However, nowadays technological developments have
caused changes in sociocultural lives. These changes have led to the
replacement of fairy tale books with animation movies (Yücel, 2015). With new
and readily available animation technology, children are watching animation
movies rather than having stories read to them. For that reason, animation
movies are accepted as the postmodern versions of fairy tales and are included
in this study. Fifteen most popular animation movies worldwide were picked for
the third group. The mental state terms in the texts of animation movies and
fairy tales were coded by CS-MST coding system into five main categories, and
three groups' results were compared. In conclusion, fairy tales are found to
have more mentalization contribution compared to animation movies, and are seen
to be precious tools to be used in the improvement of the capacity of
mentalization.
Mentalizasyon,
“kişinin kendisindeki ve başkalarındaki
inançlar, niyetler, duygular, motivasyonlar gibi duygusal ve düşünsel süreçleri
kavrayabilme, bunları birbiriyle ilişkilendirebilme ve buna göre davranabilme
becerisi” olarak tanımlanır (akt. Hawkes, 2011, ss.230). Mentalizasyon
kavramının önemi; son yıllarda saldırganlık-şiddet çalışmaları, duygudurum
düzenlemesi, kişilik bozuklukları (özellikle borderline kişilik bozukluğu),
müdahale ve terapi programlarının oluşturulması konularında yapılan
çalışmalarda vurgulanmaktadır. Ebeveyn çocuk ilişkilerinde kullanılan
masallar, hayal dünyasına etkisiyle mentalizasyon için mükemmel bir başlangıç
noktası kabul edilmektedir (Frohne-Hagemann, 2012). Bu noktadan
hareketle masallardaki mentalizasyon katkı düzeylerinin araştırılması için doğu
ve batı kültüründen onbeşer masal incelemeye alınmıştır. Günümüzde teknolojik gelişmeler ile değişen
sosyo-kültürel yaşam, masal kitaplarının da yerini çizgi filmlere bırakmasına
neden olmuştur (Yücel, 2015).
Çocukların masalları animasyon filmleri izleyerek öğrenmeleri nedeniyle
çalışmaya masalların postmodern formu olarak görülen animasyon filmler de dâhil
edilmiştir. Dünya genelinde en çok izlenen ilk onbeş animasyon film seçilerek
üçüncü grubu oluşturmuştur. Masal ve animasyon film metinlerdeki zihin durumu
sözcükleri CS-MST kodlama sisteminde belirtilen kategoriler altında kodlanarak
sayısallaştırılmış, sonuçlar üç grup açısından karşılaştırılmıştır. Sonuç
olarak masalların animasyon filmlere göre daha yüksek mentalizasyon katkısı
sağladığı, mentalizasyon kapasitesinin geliştirilmesinde kullanılacak kıymetli
araçlar olduğu görülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Cilt:2, Sayı:3 Haziran |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2 Sayı: 3 |