Siyasi iktidarın dünyevileşmesiyle ortaya çıkan modern anayasa fikri, kaynağını ilahi temellerden almayan bu yeni iktidarın yine ilahi olmayan, insan aklının mahsulü üstün kurallar yoluyla sınırlandırılması anlayışından doğmuştur. Böylelikle, toplumların bu düşünsel kopuştan sonraki her yeni başlangıcı yeni bir anayasal metinle taçlandırılmış; bu metinlere, kurulan yeni düzenin felsefi temellerini, haklılığını ve ruhunu edebi bir dille anlatan başlangıç kısımlarının eşlik etmesi yaygın bir uygulama haline gelmiştir. Her ne kadar toplumun genel iradesini yansıttığı yaygın olarak kabul görse de, genellikle ulusal ya da küresel birtakım mücadelelerden sonra üretilen anayasalar ile toplum arasındaki bu yeni ilişki kırılgandır. Esasen anayasa metni, tek başına, dayandığı politik ve hukuki temelleri açıkça gösteren ince bir cam gibidir. Başlangıç metinleriyse, içeriğinde rastlanan kutsal, duygusal ve edebi ifadelerle, camı aynaya dönüştüren “sır” adı verilen materyalin işlevini üstlenir. Başlangıç metninin geleneksel ve kutsal referanslarıyla sırlanan anayasa, artık arkasındaki politik alanın görünmez kılındığı bir aynaya dönüşmüştür. Başlangıç kısımları nadiren anayasanın temel metnine dahil edilmiş olmakla birlikte, çoğunlukla hukuki değeri olmayan sembolik metinler olarak değerlendirilmiş; ancak kimi örneklerde sembolik değerdeki başlangıç metinlerinde yer alan bazı ifadelerin dahi anayasallık denetimiyle yetkili organlar tarafından anayasallık bloğuna dahil edildiği gözlemlenmiştir. Bu durumda denilebilir ki, içerisinde muğlak, yorumlanması güç ifadeler barındıran başlangıç metinleri kısmen veya tamamen anayasal düzenin hukuki bir enstrümanı haline gelebilmiştir. Bu çalışmada, anayasal metinler için kurulan cam ve sır benzerliği, çeşitli anayasa başlangıç metinleri üzerinden karşılaştırmalı olarak incelenmiş; başlangıç metninin hukuki değeri hususundaki uygulamalar analiz edildikten sonra cam-sır benzerliğinin bir parçası olarak hukuki olmayan kimi ifadelerin kullanımının anayasal düzende yarattığı etkiler ortaya konmuş ve çözüm önerileri sunulmuştur.
modern anayasalar anayasaların başlangıç kısımları anayasallık denetimi anayasallık bloğu hukuki değer
The idea of the modern constitution, which emerged with the secularization of political power, was born from the understanding that this new power, which does not derive its source from divine grounds, should again be limited by the superior nondivine rules of the human mind. Thus, every new beginning of societies after this intellectual break has been crowned with a new constitutional text; It has become common practice to accompany these texts with the preambles that describe the philosophy, legitimacy and spirit of the new order in a literal language. Although it is widely accepted that constitutions reflect the society’s general will, this new relationship between the society and constitution, which is usually produced after some national or global struggles, is fragile. Essentially, the text of the constitution is like a thin glass, through which the political and legal grounds behind can be seen. The preambles, on the other hand, undertake the function of the material called “silver”, which transforms the glass into mirror with the holy, emotional and literary expressions found in its content. Silvered by the traditional and sacred references of the preamble, the constitution has now become a mirror in which the political area behind it is rendered invisible. Although the preambles are rarely included in the main text of the constitution, they mostly regarded as symbolic texts without legal value; however, it has been observed that in some examples even some expressions in preambles with symbolic value are included in the block of constitutionality by the judicial bodies charged with the constitutional review. In this case, the preambles, which contain vague and hard to interpret expressions, have become a legal instrument of the constitutional order, partially or completely. In this study, the anology of glass and silver established for constitutional texts was tested comparatively over various constitutional texts; after analyzing the practices regarding the legal value of the preambles, the effects of operating some unclear expressions in the constitutional order have been revealed as part of the glass-silver anology and solutions have been proposed.
modern constitutions preambles review of constitutionality block of constitutionality legal value
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | KAMU HUKUKU MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 2 |