Along with the change in the duties and functions of democratic governments, public debts have come to the forefront as an alternative resource, along with taxpayers, for the financing of rising public expenditures. Unlike taxes, public debts have a negative impact on income distribution since they have to be repaid at the end of maturity with principal and interest as well as high interest rates and a number of tax advantages. This effect varies depending on the source of the debt, the valuation and the interest rate. In this study, the relationship between income distribution with public debts by means of data from 17 OECD countries was analyzed with the Emirmahmutoğlu-Köse (2011) causality test based on the Toda-Yamamoto approach. In the model, public debt / GDP, inflation rates, tax burden, per capita income dependent variable and national Gini coefficients for 2004-2015 were used as independent variables. From the data of selected 17 OECD countries, it is concluded that there is a bidirectional causality relation between public debt and income distribution.
Demokratik
yönetimlerin görev ve fonksiyonlardaki değişimle beraber, artan kamu
harcamalarının finansmanı için vergilerle birlikte alternatif bir kaynak olarak
kamu borçları ön plana çıkmıştır. Vergilerden farklı olarak kamu borçları vade
sonunda ana para ve faizi ile birlikte geri ödenecek olmaları ve özellikle
yüksek faiz ve birtakım vergisel avantajları nedeniyle gelir dağılımı üzerinde
negatif etki yaratabilmektedir. Bu etki; borcun kaynağı, vadesi ve faiz oranına
göre değişmektedir. Bu çalışmada 17 OECD ülkesine ait verilerden yola çıkılarak
kamu borçlarının gelir dağılımı ile ilişkisi, Toda-Yamamoto
yaklaşımına dayanan Emirmahmutoğlu-Köse (2011) nedensellik testi ile analiz
edilmiştir. Modelde 2004-2015 yıllarına ait kamu borçları/GSYIH, enflasyon
oranları, vergi yükü, kişi başına gelir bağımlı değişken ve ülkelere ait gını
katsayıları ise bağımsız değişken olarak kullanılmıştır. Seçilmiş 17 OECD
ülkesine ait verilerden kamu borçları ile gelir dağılımı arasında çift yönlü
bir nedensellik ilişkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 16 Sayı: 4 |