Social policy practices, which were previously delivered to the needy by civil society and family in world history, have become a responsibility assumed by the states due to changing conjuncture and social structure. The wind of globalization has caused a new break point in this process of change.
Because each country in the world has different characteristics, there are differences in social policy understanding. Although local governments have become more visible in the social sphere, this has been realized in different ways and methods in every country. Sometimes non-governmental organizations acted like the local administrative units of the public sector and sometimes they acted only as practitioners in line with the framework determined by a strong central authority. Or they acted only in certain areas instead of an integrated social policy approach.
Social structure and some new needs arising as a result of changes in demographic structure together with large internal migration from rural areas to urban occurred in Turkey has shown itself. This has resulted in new social problems and the inadequacy of social policy implementations that have been made available to people through foundations and communities to this day. The lack of civil society in this field necessitated the state to take more responsibility. The globalization fury, which is dominant in the world, caused the responsibility of the state to be divided between central and local.
With the beginning of liberalization of the liberal understanding in the world, a trade that ignores the existing boundaries has started to manifest itself throughout the world. In addition to the economy, this understanding has been effective in the political and social field and with the aim of further democratization; concepts such as local politics, local participation and local rights have emerged. At this point, the concepts of governance and appropriateness have come to light. These new concepts have triggered a transformation in the area of social policy, as in all areas, and opened the door for local governments to play a greater role there.
Dünya tarihinde önceleri sivil toplum ve aile tarafından ihtiyaç sahiplerine ulaştırılan sosyal politika uygulamaları, değişen konjonktür ve sosyal yapı gereği, devletler tarafından üstlenilen bir sorumluluk haline gelmiştir. Küreselleşme rüzgarı bu değişim sürecinde yeni bir kırılma noktasının yaşanmasına sebep olmuştur.
Dünya üzerinde her ülke farklı özelliklere sahip olduğu için sosyal politika anlayışlarında da farklılar mevcuttur. Her ne kadar yerel yönetimler sosyal alanda daha görünür olmaya başlasalar da bu, her ülkede farklı şekillerde ve yöntemlerle hayata geçmiştir. Bazen sivil toplum kuruluşları kamunun yerel idari birimleri gibi hareket etmişler bazen de güçlü bir merkezi otoritenin belirlediği çerçeve doğrultusunda sadece uygulayıcı olarak görev almışlardır. Ya da bütüncül bir sosyal politika anlayışı yerine sadece belirli bazı alanlarda faaliyet göstermişlerdir.
Türkiye’de kırdan kente doğru yaşanan büyük iç göç hareketleriyle beraber sosyal yapıda ve demografik yapıda ortaya çıkan değişiklikler sonucunda yeni birtakım ihtiyaçlar kendini göstermiştir. Bu da yeni sosyal sorunları ortaya çıkarmış ve bugüne kadar vakıflar ve cemaatler aracılığıyla halka ulaştırılan sosyal politika uygulamalarının yetersiz kalmaya başlamasına neden olmuştur. Sivil toplumun bu alanda eksik kalması devletin daha çok sorumluluk almasını zorunlu kılmıştır. Dünyada hakim olan küreselleşme furyası ise devletin almış olduğu sorumluluğun merkez ve yerel arasında bölüşülmesine sebep olmuştur.
Liberal anlayışın dünyada ağırlık kazanmaya başlamasıyla beraber, var olan sınırları yok sayan bir ticaret dünya genelinde kendini göstermeye başlamıştır. Bu anlayış ekonominin yanında siyasal ve toplumsal alanda da etkili olmuş ve daha ileri bir demokratikleşme hedeflenerek; yerel siyaset, yerel katılım ve yerel haklar gibi kavramlar ortaya çıkmıştır. Bu noktada yönetişim ve yerindelik kavramları da gün yüzüne çıkmıştır. Bu yeni kavramlar her alanda olduğu gibi sosyal politika alanında da bir dönüşümü tetiklemiş ve yerel yönetimlerin burada daha fazla rol almalarına kapı aralamıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 16 Sayı: 4 |