Son dönemdeki teknolojide yaşanan gelişmeler şüphesiz ki kamu hizmetlerinin etkinlik ve verimliliğini sağlamada ve bürokratik hantallığı önlemede büyük katkılar sağlamıştır. Fakat, bu çalışmada daha çok yapay zekâ üzerinden incelendiği üzere, kamu yönetimi disiplininde özellikle meşruiyet ve değerler çerçevesinde bazı soruları da beraberinde getirmiştir. Bu yeni tekniklerin kamu yönetimine sürdürülebilir bir şekilde uyarlanması için, belki de paradoksal bir şekilde kamu yönetiminde daha önce tecrübe edilmiş dikotomiler ve krizlerin yol gösterici olacağı bu çalışmada literatür üzerinden ortaya konulmuştur. Bu çerçevede siyaset-yönetim, olgu-değer dikotomileri ve kimlik krizi tartışmaları üzerinden kamu yönetimindeki dönüşümün yönü tartışılmıştır. Bu çalışmada, dijital dönüşümün ve özellikle yapay zekâ uygulamalarının faydalarının yanı sıra, kamu yönetimi için taşıyabilecekleri riskler tartışılmıştır. Sonrasında, günümüz kamu yönetiminin dijital dönüşümle birlikte karşı karşıya kalabileceği kimlik krizlerine karşı doğru bir yaklaşım sergilenebilmesi için bir çerçeve sunmak amacıyla kamu yönetiminin önde gelen isimlerinden önce Herbert Simon ve ardından Dwight Waldo’nun yaklaşımları literatür üzerinden ortaya konmuştur. Ardından, yapay zekaya yönelik mesleklerin kamu yönetimine nasıl doğru bir şekilde adapte edilebileceğine dair bazı yaklaşımlar paylaşılmıştır.
Dijitalleşme Yapay zekâ Sürdürülebilirlik Kimlik krizi Sınırlı ussallık
Recent technological advancements have undoubtedly made significant contributions to ensuring the efficiency and effectiveness of public services and preventing red tape. However, as has been examined through artificial intelligence in this study, it has also brought along some questions in the discipline of public administration, especially within the framework of legitimacy and values. Nonetheless, in order to adapt these new technological techniques to public administration in a sustainable way, perhaps paradoxically, previous dichotomies and crises in the discipline may be illuminative. Therefore, the study analyzes the direction of the digital transformation of public administration through politics-administration, fact-value dichotomies and identity crisis. In the study, along with the benefits of digital transformation and especially artificial intelligence applications, their risks for public administration are also discussed in detail. Afterward, the approaches of two leading figures of public administration, Herbert Simon and Dwight Waldo, were revisited in order to provide a framework for a correct approach to identity crises that today's public administration may face with digital transformation. For this reason, the arguments of both names have been put forward through the literature in the study. Then, the question of how to properly adapt professions for artificial intelligence to public administration was answered.
Digitalization Artificial Intelligence Sustainability Identity Crisis Bounded Rationality
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 4 Ekim 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 3 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 22 Sayı: 3 |