Aydınlanma sonrası toplumsal değişim ve dönüşümü anlamaya çalışan birçok kuram; toplum, aile, kişi ve devlet gibi unsurlara da yeni roller belirlemeye yönelik söylemler geliştirdi. Söz konusu sosyal kuramlar toplumsal, ulusal ve uluslararası arenada önemli etkiler oluşturdu. Birçok açıdan etkili olan kuramlardan bir tanesi de feminizm ideolojisidir. Bu ideoloji homojen bir eleştiri kümesine sahip olmamakla beraber özellikle 1970’lerden sonra tanımlanan gender/toplumsal cinsiyet, sex/cinsiyet “ana akım” kavramlar üzerinden uluslararası hukuk ve sözleşmelerde daha fazla etkili olmaya başlamıştır. Toplumsal cinsiyet kavramının “hegemonik” okunuşu cinsiyet kavramının “anarşist” duruşu yeni anlam kümeleri oluşturarak önemli tartışmalar geliştirmiştir. Bu çalışmada ana akım olarak isimlendirilen toplumsal cinsiyet kavramı içinde kümelenen destekleyici kavramlar üzerinden çeşitli problem cümleleri tanımlanmıştır. Birinci problem cümlesinde özellikle temel argümanları oluşturan ana akım “toplumsal cinsiyet” kavramı ile ilişkili olduğu düşünülen cinsiyet, cinsellik, cinsel kimlik, cinsel yönelim, heteronormatif, non-binary gender, ataerkil, anaerkil, biyolojik determinizm gibi kavramların teorik yaklaşımları ile bu kavramların lokal ve derin analizlerdeki yeterliliği tartışıldı. Daha sonraki problem cümlesi “gender” kavramının hedonistçi tutumu ile biyolojik determinizmin istisnalardan yola çıkarak radikal şekilde reddi tartışıldı. Üçüncü problem cümlesi ise insan türünün devamını sağlayan üreme özelliğini kültürel tercih ya da zorlamaların bir sonucu olarak görme düşüncesinin gender kavramında ön plana çıkmasının sonuçları üzerinde düşünüldü.
Many theories trying to understand social change and transformation after the Enlightenment; He also developed discourses to determine new roles for elements such as society, family, person, and the state. These social theories have had significant effects in the social, national, and international arenas. One of the influential theories in many ways is the ideology of feminism. Although this ideology does not have a homogeneous set of criticism, especially after the 1970s, it has begun to be more influential in international law and conventions through the "mainstream" concepts of gender and sex. The "hegemonic" reading of the concept of gender and the "anarchist" stance of the concept of gender have created important debates by creating new meaning sets. In this study, various problem statements have been defined over the supporting concepts clustered within the concept of gender, which is called the mainstream. In the first problem sentence, the theoretical approaches of the concepts such as gender, sexuality, sexual identity, sexual orientation, heteronormative, non-binary gender, patriarchy, matriarchy, biological determinism, which are thought to be related to the mainstream concept of "gender", which constitutes the main arguments, and the local and cultural implications of these concepts. Its adequacy in the deep analysis was discussed. The next problem statement was the hedonistic attitude of the concept of gender and the radical rejection of biological determinism based on exceptions. In the third problem sentence, the consequences of seeing the reproductive feature, which ensures the continuation of the human species, as a result of cultural preference or coercion, came to the fore in the concept of gender.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2021 |
Gönderilme Tarihi | 1 Temmuz 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.