İ'câz, Kur'ân'ın benzerinin getirilmemesi mûcizesi ve onun bu hususta meydan okumasını ifade etmektedir. Bir yönüyle Kur'ân'ın Allah tarafından inzal edilmiş olduğunun kanıtı olan i‘câz İslam geleneğinde hayli önem arz etmektedir. İslam'ın erken döneminde Hicri III (IX) asırda telaffuz edilen bu ifade her ne kadar Kur'ân'da geçmese de önemine binaen Müslümanlar arasında hüsn-ü kabul görmüş ve yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Kur’ân, nazil olurken Araplara benzeri bir söz getirme konusunda meydan okumuştur. Tarihin kaydettiği kadarıyla Araplar Kur‘ân’a karşı kayda değer bir söz söyleyemediler. Bu da Kur’ân’ın mucizevi bir kelam olduğunu ispat etmiştir. Kur‘ân’a bu şekilde benzer bir sözün söylenememesi İ’câz konusunda yazılan kitapların ana teması olmuştur. Ancak Kur'ân çeşitli yönlerden muciz bir kelam olmasına rağmen daha çok tarih boyunca belagattaki i'cazı, yani Kur'ân'ın ifade tekniği üzerinde durulmuş, onun az bir ifadeyle çok anlam ve nükteleri ihtiva ettiği tahlil edilmeye çalışılmıştır. Ancak Kur'ân'ın mucizeliğine delalet eden başka bir takım meziyetler daha vardır. Bunlar Kur'ân'ın çok boyutlu dil kullanması ve iç insicamı; Kur'ân'ın fonetik (Nazmının) i'cazı; Kur‘ân’ın gaybî ihbarları gibi özelliklerdir. Makale Kur'ân'ın genellikle asrımıza bakan bu yönleri üzerinde durmakta ve bu hususlarda Ku'rân'ın mücize sayılıp sayılamayacağını irdelemeye çalışacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Eylül 2018 |
Gönderilme Tarihi | 22 Temmuz 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 41 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.