6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi birçok
konuda olduğu gibi muhasebe ve denetim uygulamalarında da önemli
yenilikleri beraberinde getirmiştir. Bunlardan en önemlilerinden birisi
bağımsız denetimin kapsamının belirleme yetkisinin Bakanlar Kurulu’na
bırakılmasıdır. Bakanlar Kurulu bu konuda 2012 yılından itibaren dört kez
düzenleme yapmış ve her yaptığı düzenleme ile bağımsız denetimin kapsamını
da genişletmiştir. Bağımsız denetimin kapsamının genişlemesi ile birlikte
şirketlerin tabi olacakları muhasebe mevzuatında da düzenleme yapılması
zorunlu hale gelmiştir. Bu konuda yetkili olan KGK’nın yapmış olduğu son
düzenlemeler sonrasında Türkiye’de şu şekilde üçlü bir muhasebe mevzuatı
oluştuğu görülmektedir:
Bağımsız Denetime Tabi Olanlar
TMS/TFRS’yi uygulacak şirketler
BOBİ FRS’yi uygulayacak şirketler
Bağımsız Denetime Tabi Olmayanlar
MSUGT-VUK’u uygulayacak şirketler.
Bu çalışmada Türkiye'deki güncel muhasebe mevzuatı açısından
maddi duran varlıkların değerlenmesine ilişkin hükümlerin karşılaştırması
yapılmıştır. Literatürde bu konuda TMS/TFRS ile MSUGT-VUK arasındaki
farklılıkların incelendiği çalışmalar bulunmaktadır. Literatürdeki çalışmalara
uygun olarak bu çalışmada da TMS/TFRS’nin yerel mevzuat olan MSUGTVUK’dan
büyük ölçüde farklılıkları bulunduğu görülmüştür. BOBİ FRS’nin
oluşturulmasında ise TMS/TFRS’deki alternatiflerden uygulamacılar
açısından kolay olan maliyet esaslı yöntemlerin daha çok seçildiği, MSUGTVUK
ile uyumlu olmasına da dikkat edildiği anlaşılmıştır. Ayrıca esas
itibariyle BOBİ FRS’nin TMS/TFRS gibi “ilke bazlı” olarak hazırlandığı
ancak bazı yerlerde MSUGT-VUK’daki gibi kurallar belirlendiği
görülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Mart 2018 |
Gönderilme Tarihi | 29 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 39 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.