İnsanlar
tarih boyunca; siyasi, ekonomik, dini ya da bireysel nedenlerden dolayı
yaşadıkları yerlerden göç etmişlerdir. Bu nedenle insanlık tarihinin göçler
tarihi olduğu söylenir. Göç sonucunda bireylerin hayatlarında köklü
değişiklikler ortaya çıkar. 1961’de Türkiye ile Almanya arasında imzalanan
işgücü anlaşmasından sonra Almanya’ya çalışmaya giden Türk işçiler de burada
birçok sorunla karşılaşmışlardır. İşte göçün ve onunla ilişkili sorunların
göçmen yazarlar tarafından edebi eserlerde tema olarak işlenmesi sonucunda
Göçmen Edebiyatı ortaya çıkmıştır. Eserlerinde göçü anlatmış olsalar da göç
sürecini yaşamayan ya da göçün sonuçlarından bizzat etkilenmeyen yazarların
eserleri ise ancak Göç Edebiyatı içerisinde değerlendirilebilir. Değişik
nedenlerle Almanya’ya göç eden; Bekir Yıldız (1933-1998), Dursun Akçam
(1930-2003), Fakir Baykurt (1929-1999), Fethi Savaşçı (1930-1989) gibi birçok
yazar eserlerinde Almanya’ya göçten ve göçle ilişkili birçok sorundan
bahsetmişlerdir. Toplumcu gerçekçi bir yazar olan Fakir Baykurt da eserlerinde
Türkiye’de iken köy gerçekliğinden, köy hayatından; Almanya’ya gittikten sonra
da Almanya’daki Türklerin yaşadıkları sorunlardan bahsetmiştir. Biz de bu
çalışmada Fakir Baykurt’un Almanya’yı anlatan hikâyelerinde Türk çocuklarının
yaşadıkları eğitim sorunlarını nasıl ele aldığını, Türkiye’den Almanya’ya olan
göç sürecinin sonuçlarının eğitim ile olan ilişkisini inceledik. Bu kapsamda
onun; Gece Vardiyası (1982), Duisburg Treni (1986), Barış Çöreği (1986) ve Bizim İnce Kızlar (1993) adlı eserlerindeki eğitimle ilgili olan
yirmi iki hikâyesini inceledik.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Mart 2019 |
Gönderilme Tarihi | 19 Şubat 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 43 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.