Ekonomi yazınında büyüme ve kalkınma kavramları benzer birer kavramlarmış gibi düşünülmektedir. Oysa kalkınma kavramı, reel gelirde yaşanan artışlarla beraber, toplumsal yapıda meydana gelen bir değişim ve dönüşüm süreci biçiminde tanımlanmaktadır. Nitekim kalkınma süreci, büyümeyi de kapsayan ve elde edilen büyümeden daha kapsamlı bir kavram olarak ifade edilebilir.
Ekonomilerin arzulanan gelişmişlik seviyesine erişmelerinde iktisadi bakımdan kalkınmaları büyük önem taşımaktadır. Bunun gerçekleşebilmesi için de o toplumun bilgi ve teknoloji üretmesi ve elde edilen bu kazanımları da en iyi biçimde kullanması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Bilgiyi üretebilmek içinde eğitim seviyesi yüksek ve sağlıklı bireylere gereksinim duyulmaktadır. Çalışmanın özünü oluşturan beşeri sermaye kavramı; klasik üretim faktörlerinin başında gelen ve üretim sürecine somut katkılar sağlayan emeğin, süreç içerisinde edindiği bilgi, yetenek ve deneyim gibi birikimlerinden meydana gelmektedir. Aynı zamanda tüm söz konusu bu unsurlar üretim sürecini kolaylaştırarak, üretim artışlarına yol açacak yeni teknolojik uygulamaların bulunup, etkin bir şekilde kullanılmaları ile ekonomik büyüme sürecine de katkı sağlamaktadırlar.
Çalışmada; ekonomik kalkınmanın sağlanabilmesinde, tek faktör olarak yalnızca fiziki sermayenin kâfi gelemeyeceği düşüncesiyle, kalkınma ve çeşitli beşeri sermaye göstergeleri arasındaki ilişkinin ortaya konularak oluşan etkileşimin, Türkiye ekonomisi özelinde bir değerlendirmesi yapılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 2 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 46 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.