Cumhuriyet’in Osmanlı bakiyeleri üzerine kurguladığı yeni ulus-kimlik modeli rejimin gerekliliğine uygun politikalar üretmeyi beraberinde getirdi. Yeni rejim kuruluşundan itibaren bu yeni kimlik inşasını topluma yerleştirmek için önemli çalışmalar yaptı. Yeni rejimin bu kimlik inşasında zorlandığı yerlerin başında Doğu ve Güneydoğu bölgesi yer almaktaydı Devletin önde gelen isimleri bu kimlik inşasının yerleşmesiyle ilgili bölgeye yönelik önemli raporlar hazırladılar. Raporlar, isyan sonrası bölgede ortaya çıkan hareketlilik ve asayişsizliğin yansımalarıydı. Raporların ortak yönü Şeyh Said isyanının bölgedeki etnik hareketliliği beslediği ve tetiklediği yönünde ortak bir görüşün varlığıydı. İçişleri Bakanı Cemil Uybadın’dan Abdülhalik Renda’ya kadar ilk dönemlerde hazırlanan raporlar isyanlar nedeniyle güvenlik kaygılarıyla hazırlandığı için Türkleştirme politikaları rejimin birinci öncelikleri arasında yer aldı. Bu dönemde rapor hazırlayanlardan Kars Milletvekili Cevat Dursunoğlu kendi dönemine yakın tarihte hazırlanan raporlardan farklı olarak Kürtleri kendi kimlikleri içinde değerlendirmeyi tercih etti. Dursunoğlu’nun raporu erken Cumhuriyet döneminde hazırlanan raporlarla bazı noktalarda paralellik gösterse de kendi içinde bir özgünlüğü barındırmaktaydı. Kürtler ile ilgili ülke dışına çıkarılmaları seçeneği radikal, fakat gerçekçi olmayan bir yanılsamanın ürünüydü.
The new nation-identity model that the Republic built on the Ottoman balances brought along policies that were appropriate to the necessity of the regime. Since its inception, the new regime has made significant efforts to place this new identity in society. The east and southeast regions were at the top of the places where the new regime had difficulty in building identity. Leading names of the state prepared important reports about the establishment of this identity. The reports were reflections of mobility and lack of security in the region after the rebellion. The common point of the reports was that there was a common view that the Sheikh Said rebellion fed and triggered ethnic mobility in the region. Turkification policies were among the top priorities since the reports prepared in the early periods from Interior Minister Cemil Uybadın to Abdülhalik Renda were prepared with security concerns due to the rebellions. Kars deputy Cevat Dursunoğlu, prepared reports during this period, chose to evaluate the Kurds in their own identities unlike the reports prepared recently. Although Dursunoğlu’s report showed some parallelism with the reports prepared in the early Republican period, it had an originality in itself. The option of expulsion with the Kurds was the product of a radical but unrealistic illusion.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 26 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 46 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.