Bu çalışmada etnografik bir araştırmayı inşa eden mülakat tekniğinin incelikleri, bu süreçte araştırmacının etnografik mülakat yaparken dikkat etmesi gereken bazı ilkeler tartışılmıştır. Öncelikle mülakatın gerçekleştiği kültürel bağlam ve bu bağlam içindeki çok sesliliklerin dikkate alınmasının önemi üzerinde durulmuştur. Daha sonra, araştırmacının sahada katılımcıları dinlerken alması gereken pozisyon ve araştırmacının konumsallığının nasıl inşa edilmesi gerektiği detaylı olarak açıklanmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda, araştırmacı ve katılımcılar arasındaki ilişkinin mülakat sürecinde yaratabileceği olası sınırlılıklar tartışılırken, aynı zamanda görüşmelerden nitelikli ve zengin veriler elde etmek için araştırmacının katılımcılarla olan ilişkisinin nasıl olması gerektiğine değinilmiştir. Elde edilen verilerin zenginliği, etnografın verileri işlerken ve metinselleştirirken güçlü bir anlatı inşası oluşturmasını sağlamaktadır. Metinselleştirme aşamalarında mülakatlardan derlenen zengin kategori, kavram ve temalara yer verilmesi metni sağlam temeller üzerine oturtabilmek için oldukça değerlidir. Bu, özellikle etnografın hem alana dair önceki bilgi birikimini hem de alanda elde ettiği yeni veriler arasında bir köprü kurmasını sağlaması bakımından oldukça önemlidir. Etnografik bir saha çalışmasında etnograf mevcut bağlam ile dış dünya arasında kurduğu bağlantıları entegre etmek gibi çok önemli bir sorumluluğa sahiptir. Nitekim etnografik mülakatın önemli bir bileşeni olarak düşünümsellik hem görüşme sürecinde hem de verilerin analizi noktasında doğabilecek etik sorunların önüne geçilebilmesi için etnografa ideal bir etnografik reçete sunmaktadır.
In this study, the intricacies of the interview technique that builds ethnographic research, and some principles that the researcher should pay attention to while conducting an ethnographic interview are discussed. In the first part, the cultural context in which the interview took place and the importance of considering polyphony in this context were emphasized. Afterwards, the position that the researcher should take while listening to the participants in the field and how the positionality of the researcher should be constructed were tried to be explained in detail. In this context, while discussing the possible limitations of the relationship between the researcher and the participants in the interview process, it is also mentioned how the researcher's relationship with the participants should be to obtain qualified and rich data from the interviews. The richness of the data obtained enables the ethnographer to create a strong narrative construction while processing and textualizing the data. It is very valuable to include the rich categories, concepts and themes compiled from the interviews in the textualization stages to put the text on solid foundations. This is particularly important in that it enables the ethnographer to bridge both his previous knowledge of the field and the new data he has obtained in the field. In ethnographic fieldwork, the ethnographer has the crucial responsibility of integrating the existing context with the connections he has established with the outside world. Reflexivity, as an important component of the ethnographic interview, offers an ideal ethnographic prescription to the ethnographer to avoid ethical problems that may arise both during the interview process and at the point of data analysis.
Ethnography ethnographic interview narrative construction reflexivity
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 13 Temmuz 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 54 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.