Bu çalışma modern siyasi düşüncenin öncüleri arasında yer alan Padovalı Marsilius’un din ve siyaset arasındaki ilişkilere dair düşüncelerini ele almaktadır. Marsilius’un bu çerçevedeki fikirleri modern siyaset düşüncesinin başlangıç aşamalarından biri olarak kabul edilir. Çünkü o, çok erken sayılabilecek bir dönemde, on dördüncü yüzyılda, siyasi ve dünyevi alanı din dışı bir bağlamda temellendirme girişiminde bulunmuştur. Marsilius, din ve siyaset ilişkisinde dinî otoritenin lehine olan kendi döneminin mevcut anlayışına karşı çıkmıştır. O, dünyevi konularda seküler otoriteyi tek yetkili ve meşru güç olarak kabul etmiştir. Dinî otoritenin dünyevi alanda düzenleyici güç olma iddiasını ise hak gaspı olarak görmüştür. Ona göre, ruhban sınıfı seküler iktidarın düzenlediği ve yönettiği toplumsal yapının unsurlarından herhangi biridir ve bir ayrıcalığı söz konusu değildir. Ruhban sınıfının dünyevi güç iddiası yetki aşımıdır ve nihai amaç olan toplumsal barış için en büyük tehdidi oluşturmaktadır. Seküler iktidar, gerekirse meşru zorlayıcı gücünü de kullanmak suretiyle ruhban sınıfını kontrol ederek bu tehditi bertaraf etmek durumundadır.
This study deals with the thoughts of Marsilius of Padua, one of the pioneers of modern political thought, on the relations between religion and politics. The ideas of Marsilius in this framework are considered as one of the beginning stages of modern political thought. Because Marsilius, in the fourteenth century when can be considered too early, attempted to base the political and worldly realm in a non-religious context. Marsilius opposed the current understanding of his time, which was in favor of religious authority in the relationship between religion and politics. He recognized secular authority as the only authoritative and legitimate power in worldly matters. He saw the claim of religious authority to be a regulatory power in the worldly realm as a usurpation of rights. According to him, the clergy is any of the elements of the social structure organized and governed by the secular power and has no privileges. The clergy's claim to worldly power is an overstepping of authority and poses the greatest threat to social peace, which is the ultimate goal. The secular power has to eliminate this threat by controlling the clergy, if necessary, by using its legitimate coercive power.
Sociology of religion Marsilius of Padua religion - politics relations
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2022 |
Gönderilme Tarihi | 30 Ocak 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 55 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.