In the 19th century, one of the reforms carried out by the Ottoman Empire was in the field of criminal law. In 1840, 1851 and 1858, penal codes were drafted one after the other. Simultaneously with these laws, councils and regular courts were established to hear and adjudicate criminal cases. The fact that the murder cases, which are the subject of this study, are related to both personal and public law has brought about the functioning of the sharia and regular courts at the same time in these cases. The dualist structure of Ottoman criminal law came into play at this stage. The fact that these courts would hear the same cases according to their own procedural laws could lead to different outcomes from the two courts. This study analyzes the cases of women guilty of murder in the sharia and regular courts and examines the consequences of this dualistic structure. One of the problems of the study is whether gender creates an advantage or disadvantage in the punishment of women. The conditions under which the sentences of women sentenced to retribution or capital punishment were pardoned or commuted and what this dualistic structure meant for death row inmates are also among the issues discussed in this study. The main sources of the study are the documents obtained from the Ottoman Archives. In this context, it has been tried to analyze the issue by evaluating the legal literature of the period and current academic studies.
Ottoman law female offenders retaliation death penalty amnesty
19.yüzyılda Osmanlı Devleti’nin gerçekleştirdiği ıslahatlardan biri ceza hukuku alanındadır. 1840, 1851 ve 1858 yıllarında birbiri ardına ceza kanunları hazırlanmıştır. Bu kanunlarla eş zamanlı kurulan meclisler ve nizamiye mahkemeleri ceza davalarının görülüp karara bağlanacağı organlar haline gelmiştir. Çalışmamızın konusunu oluşturan katl davalarının hem şahıs hem de kamu hukukuyla ilgili olması bu davalarda şer’î ve nizami mahkemelerin aynı zamanda işlev görmelerini beraberinde getirmiştir. Osmanlı ceza hukukunun düalist yapısı bu aşamada devreye girmiştir. Bu mahkemelerin aynı davaları kendi usul kanunlarına göre görmeleri iki mahkemeden farklı sonuçların çıkmasını beraberinde getirebiliyordu. Bu çalışmada cinayet suçlusu kadınların şer’î ve nizami mahkemelerde görülen davaları incelenerek, bahsi geçen düalist yapının ne gibi sonuçlar doğurduğu incelemeye alınmıştır. Kadınların cezalandırmasında toplumsal cinsiyetlerinin bir üstünlük ya da dezavantaj yaratıp yaratmadığı çalışmanın problemlerinden birisidir. Kısas ya da idam cezasına mahkûm edilen kadınların cezalarının hangi şartlarda affedildiği ya da hafifletildiği, bu düalist yapının idam mahkûmları için ne anlama geldiği de çalışmamız içerisinde konu edilen hususlardandır. Çalışmanın ana kaynağını Osmanlı Arşiv’inden temin edilen belgeler oluşturmaktadır. Bu kapsamda, dönemin hukuk literatürü ile güncel akademik çalışmalarının da değerlendirilmesi ile konunun analizi yapılmaya çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Spesifik Alanların Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 12 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 1 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 65 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.