Tarihsel süreçte meydana gelen göç hareketleri bireysel bir hadise olmamış, neden olduğu toplumsal sonuçlarıyla beraber kitleleri de derinden etkilemiştir. Osmanlı tarihinde de kuruluştan yıkılışına kadar göç olgusu önemli bir hadise olmuştur. Devlet, ilk dönemlerden itibaren başlayarak fethettiği topraklara Müslüman ahaliyi göç yoluyla iskân etmeye çalışmıştır. Bu şekilde olan devlet politikası XVII. yüzyılın son çeyreğine kadar kısmen sekteye uğrasa da başarılı şekilde devam etmiştir. Ancak bu dönemde dışarıda ve içerde yaşanan bir takım buhranlar devletin bu politikasının değişmesine sebep teşkil etmiştir. 1683’te başlayan Kutsal İttifak savaşları, meydana gelen ağır sonuçları ve Karlofça antlaşmasıyla beraber devletin Avrupa’daki topraklarından içeriye doğru yoğun bir göç hareketi başlamıştır. Böylece kuruluştan XVII. yüzyılın sonuna kadar dışarıya yönelik olan göç hareketleri ve iskân programı, bu tarihten sonra genelde devletin Avrupa topraklarından kaybedilen bölgelerden balkanlara ve Anadolu’ya yönelik olmuştur. Osmanlı Devleti göçleri engellemek adına birtakım tedbirler almaya çalışarak göçleri durdurmaya veya azaltmaya çalışmıştır. Bu minval üzere bazı tedbirler de almıştır. Zorunlu şekilde gelen göçmen kitleleri uygun yerlere iskân edilmesi için idarecilere talimatlar verilmiştir. Ancak alınan önlemlere rağmen tam bir çözüm üretilememiş ve kaybedilen topraklardan göçler gelmeye devam etmiştir.
Migration in the historical process has not been individual; it has also affected the masses with its social consequences. Migration has been an important event in the history of the Ottoman Empire from its foundation to its collapse. The state has settled the Muslim people through immigration to the lands it conquered from the first periods. Although this state policy was partially interrupted, it continued until the last quarter of the 17th century. However, in this period, the crises experienced outside and inside changed the state’s policy. With the Holy Alliance wars that started in 1683, the heavy consequences, and the Karlowitz agreement, an intense migration movement from the European lands of the state began. Thus, the immigration and resettlement program, which was intended for abroad from the establishment until the end of the 17th century, started to change after this date. At the end of the XVII century and in the following centuries, there were migrations to the Balkans and Anatolia from the regions lost from the European lands of the state. The Ottoman Empire took some measures to prevent immigration and tried to stop or reduce immigration. The state gave instructions to the officials in the region for the resettlement of the forced immigrants to suitable places. However, despite the measures taken, migrations continued to come from the lost lands. In the study, the migration movements in the Rumelian lands of the state at the end of the XVII century and the beginning of the XVIII century will be tried to be given. In addition, the leading causes of migration and the measures taken by the state to prevent migration will be tested to be determined from the sources of the period.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 22 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 8 |