Amaç: Bu çalışmamızda preterm prematür membran rüptürü (PPROM) ile komplike
gebeliklerde spontan travaya giren olgularla çeşitli endikasyonlarla doğum indüksiyonu yapılan
olguların perinatal sonuçlarını ve latent sürenin bu sonuçlara etkisini araştırmayı amaçladık.
Materyel-metod: Ocak 2014-Ocak 2016 yılları arasında kliniğimizde 24-34 gebelik haftalar
arasındaki PPROM tanısı alan gebelerin perinatal sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi.
Bulgular: Çalışmaya 93 olgu dahil edildi ve 43 olguda (%46) doğum eylemi takip sırasında
spontan başladı (Grup 1), 50 olguda (%54) ise doğum eylemi indüksiyonla başlatıldı (Grup 2).
PPROM oluşan zamandan doğuma kadar geçen süre grup 1’de 5.8±2.1 gün, grup 2’de 8.3±3.5
gündü (p:0,19). Ortalama doğum haftası grup 1’de 30.4±2.3 hafta iken grup 2’de 30.5±2.5
haftaydı (p: 0.91). Doğum ağırlıkları arasında anlamlı fark saptanmadı. Grup 1’de 19 (%44.1)
olgu sezaryen ile doğum yaptı, grup 2’de ise 37 (%74) olguda sezaryen ihtiyacı görüldü
(p:0.03). Grup 1’de 4 (%9.3), grup2’de 3 (%6) olguda YDYBÜ takibi sırasında exitus
gerçekleşti (p: 0.54). Grup 1’de 14 (%32.5) grup 2’de ise 17 (%34) olguda ciddi morbidite
geliştiği görüldü. Mortalite ve ciddi morbidite üzerine latent sürenin anlamlı etkisi görülmedi
(p:0.54, p:0.67)
Sonuç: PPROM olgularında latent sürenin neonatal sonuçlara anlamlı etkisi gösterilmemiştir
ve maternal veya fetal iyilik hali güven verdiği sürece ekspektan yaklaşım uygun takip
yöntemidir.
Aim: We evaluated the effect of spontaneous and induced parturition in maternal and fetal
outcomes in preterm prematüre rupture of membranes (PPROM) and analyzed the influence of
the latent period in these results.
Materials-method: We analyzed the results of patients who were complicated with PPROM in
24-34 weeks of gestation between January 2014-January 2016 in our clinic.
Results: We collected 93 cases and in 43 patients (46%) the labor occurs spontaneously (Group
1) and in 50 cases (54%) we induced the labor due to maternal and fetal indications (Group 2).
The interval between when PPROM occurred, and labor was 5.8±2.1 days in group 1 and
8.3±3.5 days in group 2 (p:0,19). There was no significant difference between birthweights in
two groups. C-section was performed in 19 (%44.1) patients in group 1 and 37 (%74) cases
were delivered by C-section in group 2 (p: 0.03). Neonatal mortality was 9.3% in group 1 and
6% in group 2 (p:0.54). Severe morbidity was detected in 14 (%32.5) patients in group 1 and
17 (%34)in group 2. We did not show a significant effect of latency period into the severe
morbidity and mortality in newborns (p:0.54, p:0.67).
Conclusion: There was no relevant effect of latency period into the neonatal outcomes, and
expectant management should be used in PPROM cases if the maternal and fetal status is
reassuring.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Orjinal Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 50 Sayı: 2 |