Amaç: Bu çalışmanın amacı, gestasyonel trofoblastik hastalığın (GTH) sıklığını ve tiplerini belirlemek ve klinik parametreler ile olan ilişkisini değerlendirmektedir.
Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza hastanemiz kadın hastalıkları ve doğum kliniğine Ocak 2016 ile Haziran 2019 tarihleri arasında yatırılarak tedavi edilen ve GTH tanısı alan 90 hasta dahil edildi.Hasta bilgileri hasta dosyaları ve bilgisayar kayıtları kullanılarak, retrospektif olarak değerlendirildi.Hastaların sosyodemografik ve klinik özellikleri, vakum küretaj öncesi ve sonrası laboratuvar test sonuçları ve patoloji sonuçları kaydedildi.
Bulgular: Çalışma süresince gerçekleşen toplam doğum sayısı 45,000 idi. Gestasyonel trofoblastik hastalık insidansı 2/1000 doğum olarak tespit edildi. Doksan hastanın 69’unda parsiyel (%76,7) ve 21’inde (%23,3) komplet mol ve 1 hastada (%1,1) parsiyel mol sonrası koryokarsinom gelişti.Klinik tanı hastaların %36’sında (n=32) mol ve %1,1’inde (n=1) fetal anomali olarak değerlendirildi. Laboratuvar ve klinik bulgular açısından parsiyel ve komplet mol gebelik geçiren hastalar arasında anlamlı bir farklılık olmadığı görüldü. Ancak komplet mol gebeliklerde küretaj öncesi ortalama β-hCG değeri istatistiksel olarak yüksek saptandı(p=0,088). Parsiyel molde en yüksek ortalama β-hCGdeğeri 46014,66mIU/mL iken,komplet molde bu değer 76292,26 mIU/mL olarak bulundu. Hastalarda en küçük gebelik yaşı 14 yıl, en yüksek gebelik yaşı ise 47 yıl olarak saptandı.
Sonuç: Çalışma sonuçlarımıza göre, nadir olsa da,malign olma ihtimalini taşıyan GTH tanısı olan hastalar küretaj sonrasında β-hCG takiplerinin yapılması hususunda bilgilendirilmeli ve herhangi bir takip yapılmaması halinde hayati tehlike oluşturabileceği açıklanmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Orjinal Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 51 Sayı: 1 |