İntroduction: Intraabdominal abscess formation is one of the rare
complications observed after cesarean deliveries although it might be observed
more commonly during emergency c-sections. The most common signs are
postoperative abdominal pain, fever, fatigue, constipation or diarrhea, erythema
at the site of the incision, purulent discharge and dehiscence of the incision.
Recently, there is an increase in the incidence of tuberculosis. Like this, the
incidence of rare forms of extrapulmonary tuberculosis cases like tuberculosis
peritonitis are also showing an increase. The mechanism of development of
peritoneal tuberculosis is still unclear and its diagnosis is difficult due to
nonspecific symptoms.
Case:
The patient who
applied with abdominal pain, fatigue five days after cesarean section had a
re-laparotomy with the diagnosis of postoperative intraabdominal abscess
formation. The clinical recovery after the second operation was slow although
the symptoms regressed with the antibiotic regimen applied postoperatively and
no intraabdominal pathology was detected postoperatively with the imaging
techniques. The patient was diagnosed to have pulmonary tuberculosis with the
detection of acid-resistant bacteria in the bronchoalveolar lavage fluid during
the bronchoscopy performed due to the aggravated pulmonary symptoms of the
patient during the follow-up period. The patient who had full recovery with the
antituberculotic medications had no significant medical history.
Result: The diagnosis and treatment of peritoneal
tuberculosis is delayed due to its symptoms that mimic other pathologies. This
entity must be considered especially in high risk patients and the possibility
of development of a postoperative abscess due to it must be kept in mind. Early
diagnosis will reduce the morbidity and mortality and prevent unnecessary
surgical interventions.
Giriş:
Acil alınan vakalarda daha sık görülse de sezaryen doğumlarda (SD)
intraabdominal apse nadir komplikasyonlardandır. Postoperatif karın ağrısı,
ateş, halsizlik, kabızlık/ishal, insizyon hattında kızarıklık, pürülan akıntı
ve insizyon hattında açılma gibi belirtileri olabilir. Günümüzde pulmoner tüberküloz
sıklığı artmaktadır. Bununla birlikte tüberküloz peritonit (TP) gibi
ekstrapulmoner tüberküloz nadir görülmektedir. Tam olarak hangi mekanizma ile
geliştiği bilinmeyen TP’in, nonspesifik semptomlar nedeniyle tanısı zordur.
Tanıda öncelikle hastalığın düşünülmesi önemlidir.
Vaka:
Beş gün önce Sezaryen Doğum (SD) yapan, sonrasında karın ağrısı, halsizlik
şikayetiyle başvuran hastaya postoperatif intraabdominal apse tanısıyla
relaparatomi yapıldı. Cerrahi tedaviyi sonrasında uygun antibiyotik tedavisi
ile semptomları gerileyen ve kontrol görüntüleme yöntemlerinde intraabdominal
patoloji saptanmayan hastada tam klinik iyileşme sağlanamadı. Takibinde
pulmoner semptomlarının artması üzerine bronkoskopi yapılan hastaya alınan
bronş yıkama sıvısında aside dirençli basillerin görülmesiyle pulmuoner
tüberküloz tanısı konuldu. Anti tüberküloz tedavi ile tam klinik iyileşme
sağlanan hasta TP olarak kabul edildi.
Sonuç:
Sıklığı artan TP semptomlarının birçok hastalığı taklit etmesi nedeniyle tanısında
zorluklar ve gecikmeler olmaktadır. Özellikle risk faktörü olan bireylerde TP akılda
tutulmalı ve nadir de olsa postoperatif dönemde akut batına yol açabileceği
düşünülmelidir. Erken teşhis morbidite ve mortaliteyi azaltırken gereksiz
cerrahi müdahaleyi engeller.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Case Report |
Authors | |
Publication Date | April 15, 2019 |
Submission Date | April 30, 2018 |
Acceptance Date | June 19, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 5 Issue: 1 |