During the Middle Ages, most of theological and philosophical works, like Avicenna’s eş-Şifā: Ilahiyat (The Healing: Metaphysics), al-Ghazālī’s Maqāsıd al-Falāsifa (The Aims of Philosophers), and Averroes’s commentaries on Aristotle’s books were translated into Latin language. Through these translations, many controversial issues in the Islamic thought, like “whether God knows partials in their essence”, “whether God acts necessarily because of His nature”, and “whether reason and revelation can be reconciled or not” were conveyed into Latin West. In addition to these issues, the problem of scope of God’s absolute power has been known by Latin thinkers as well. In this paper, I tried to show the idea of “God can do logically possible affairs and this does not limit God’s absolute power” conveyed in to Latin West through translations of Avicenna’s al-Şifā and al-Ghazâlî’s Makāsıd. As far as I can see, there is a drastic textual similarity between the ideas of al-Ghazâlî and Thomas Aquinas about this matter. Based on the similarities between al-Ghazâlî and Thomas Aquinas, it should be assumed that it is highly probable that Thomas Aquinas’ idea about God’s power goes back to Islamic tradition.
Ortaçağ’da, İslam düşüncesi içerisinde yazılmış olan İbn Sînâ’nın eş-Şifâ: İlahiyat’ı, Gazâlî’nin Makâsıdu’l-Felâsife’si ve İbn Rüşd’ün, Aristoteles’in eserlerine yazmış olduğu şerhler gibi pek çok felsefî ve teolojik eser Latinceye çevrilmiştir. Söz konusu çeviri eserler vasıtasıyla, İslam düşüncesinde carî olan, Tanrı’nın tikelleri kendi zatlarında bilip bilmediği, Tanrı’nın zatı gereği fiilde bulunup bulunmadığı, din ve felsefenin uzlaşıp uzlaşmayacağı gibi tartışmalı pek çok mesele Batı’ya intikal etmiştir. Bunlara ilaveten Tanrı’nın mutlak kudretinin alanının ne olduğu sorunu da Batı düşüncesinde bilinir hale gelmiştir. Bu çalışmada, “Tanrı mantıksal olarak mümkün olanı yapabilir ve bu durum Tanrı’nın mutlak kudretine halel getirmez” anlayışının Latin Batı dünyasına İbn Sînâ’nın eş-Şifâ’sı ve Gazâlî’nin Makâsıd’ının çevrileri vasıtasıyla intikal ettiği ortaya konulmaya çalışılmıştır. Tespit edebildiğimiz kadarıyla, Gazâlî’nin Makâsıd’ta bu konuya ilişkin serdettiği fikirler ile Hıristiyan teolog/düşünür Thomas Aquinas’ın fikirleri arasında önemli ölçüde benzerlik söz konusudur. Söz konusu benzerlik temele alınarak, Thomas Aquinas’ın bu hususta İslam düşüncesinden beslendiği düşüncesinin kuvvetle muhtemel olduğu söylenebilir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2016 |
Submission Date | March 11, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 |
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.