Türkiye, 1980’den itibaren ithal ikameci ekonomi modelinden dışa açılma olarak ifade edilen yeni bir ekonomi modeline geçmiştir. Uygulamaya konulan neoliberal politikalarla birlikte küresel ekonomiyle bütünleşme sürecine girilmiştir. Bu eklemlenme dindarları da etkilemiş, dindarların gelirleri artmış, tüketim davranışlarında değişiklikler olmuştur. Öte yandan medya başta olmak üzere bazı taşıyıcı unsurlar, tüketim kodlarının farklı kesimlere ulaşmasını sağlamıştır. Bu süreçte ortaya çıkan yeni değerler, bireylerin tüketim eğilimlerinde de dönüşümlere sebep olmuştur. Bu çalışmada, dindarların tüketim eğilimlerini tespit etmek ve ne yönde değiştirdiğini ortaya çıkarmak amacıyla “Tüketim Dinamikleri Ölçeği” (TDÖ) geliştirilmiştir. Çalışmada nicel araştırma yaklaşımı benimsenmiş ve yüz yüze anket tekniğiyle veriler toplanmıştır. Örnekleme dâhil olan bireyler kota örnekleme ile seçilmiştir. Bu çalışmada literatür taraması, uzman görüşüne başvurma, akademisyenlerle yapılan beyin fırtınası ve gözlemler sonucunda bir ifade havuzu oluşturulmuştur. Ölçeğin geçerlilik ve güvenilirlik analizi SPSS programı aracılığıyla farklı istatistikler kullanılarak yapılmıştır. İzlenen aşamalar sonucunda 16 madde ve 3 boyuttan oluşan ölçeğin boyutları “gösterişçi tüketim”, “savurgan tüketim” ve “dini öncelikli tüketim” olarak adlandırılmıştır.
Özet: Tüketim tarihi ve sosyolojisi alanında yapılan ilk çalışmalar Marx, Weber, Veblen ve Simmel’in çalışmalarıdır. Bu çalışmalarda tüketim olgusu üretim sürecinin bir parçası ve tüketim kalıpları da sınıf konumunun bir özelliği olarak ele alınmıştır. Tüketim olgusu daha sonra eleştirel yaklaşım içinde (Frankfurt Okulu) yer alan Adorno, Max Horkheimer, Herbert Marcuse ve Erich Fromm’un teorilerinde ele alınmıştır. Frankfurt Okulu teorisyenleri toplumsal yapının bireyleri tüketime nasıl yönlendirdiğini analiz etmişlerdir. 1970’li yıllardan sonra tüketim olgusunun anlamında bir takım değişmeler olmuştur. Tüketimin değişen anlamı üzerine Jean Baudrillard, Mike Featherstone, George Ritzer, Zygmunt Bauman’ın çalışmaları mevcuttur.
Modern tüketim olgusunun İkinci Dünya Savaşı sonrası Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıktığına ilişkin yaygın bir kanaat vardır. Savaş sonrası tercih edilen Keynesyen ekonomi politikaları ve fordist üretim tarzı sonucunda Amerika’da başlayan bu süreç, diğer Batılı ülkelere yayılmıştır. 1950’li ve 60’lı yıllarda kitlesel tüketim Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra İngiltere ve daha sonra Avrupa’nın diğer ülkelerinde çok yoksul olanlar dışındaki bütün gruplar arasında gelişmeye başlamıştır. 1970’li ve 80’li yıllarda tüketim, bireylerin kimlik duygusunu oluşturan olgularla bütünleşmiştir.
Türkiye’de ise, 1980’den itibaren ithal ikameci ekonomi modelinden dışa açılma olarak ifade edilen yeni bir ekonomi modeline geçilmiştir. Uygulamaya konulan neoliberal politikalarla birlikte küresel ekonomiyle bütünleşme sürecine girilmiştir. Bu eklemlenmenin etkisi dışında kalamayan dindarların da gelirleri artmış, toplumsal değişmeyle birlikte tüketim davranışlarında değişiklikler olmuştur. Öte yandan medya başta olmak üzere bazı taşıyıcı unsurlar, tüketim kodlarının farklı kesimlere ulaşmasını sağlamıştır. Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte oluşan etki, yeni toplumsal kesimleri ortaya çıkarmış ve bu kesime ait değerler dönemin kültürel özelliği olarak ön plana çıkmıştır. Bu süreçte ortaya çıkan yeni değerler, bireylerin tüketim eğilimlerinde de dönüşümlere sebep olmuştur.
Bu makalede toplumsal dönüşüm sonucu dindarların tüketim eğilimlerinin mevcut durumunu tespit etmek ve ne yönde değiştiğini ortaya çıkarmak amacıyla “Tüketim Dinamikleri Ölçeği” (TDÖ) geliştirilmiştir. Ölçekler araştırmacıların, bireylerin herhangi bir konu hakkında ne hissettiğini ya da düşündüğünü ölçmeyi hedeflediği durumlarda sıklıkla kullanılır. Sosyal bilimlerde yer alan farklı ölçekler mevcuttur. Thurstone, Likert, Guttman ve Bogardus’un ölçekleri yaygın olarak kullanılan ölçekler arasındadır. Bu çalışmada amaç ve kapsam doğrultusunda Likert tipi ölçek hazırlanmıştır. Çalışmada birinci pilot uygulama sürecinde 5’li Likert tipi ölçek, ikinci pilot uygulama ve veri toplama sürecinde 10’lu Likert tipi ölçek kullanılmıştır. Literatürde bireylerin kurumsal din eğitimi almış tüketim eğilimlerinin altında yatan dinamikleri ortaya çıkarmak için yapılan bir çalışmaya rastlanmamıştır. Çalışmada nicel araştırma yaklaşımı benimsenmiş ve yüz yüze anket tekniğiyle veriler toplanmıştır. Ölçek geliştirme çalışması 2016 yılı Ağustos ayından başlayarak yaklaşık altı aylık bir süre almıştır. Bu kapsamda %3 hata payı ile 516 kişiye ulaşılması yeterlidir ancak 600 kişiye anket uygulanmış, geçersiz anketler araştırma dışında bırakılarak örneklem sayısı 563 olmuştur. Örnekleme dâhil olan bireyler kota örnekleme ile seçilmiştir.
Bu çalışmada literatür taraması, uzman görüşüne başvurma, akademisyenlerle yapılan beyin fırtınası ve gözlemlerimiz sonucunda bir ifade havuzu oluşturulmuştur. İlk aşamada 93 maddelik soru havuzu değerlendirme sonrasında 49 maddeye indirilmiş, daha sonra bazı sorular birleştirilmiş ve yakın anlama gelen sorular çıkarılarak soru formu 30 madde ile pilot uygulamaya hazır hale getirilmiştir. Çalışmada iki pilot uygulama gerçekleştirilmesi uygun görülmüştür. Birinci pilot uygulama kapsamında 47 kişiye ulaşılmış ve 30 soruluk 5’li Likert tipi anket uygulanmıştır. İkinci pilot uygulamada 57 soruluk 10’lu Likert tipi anket formu, 54 bireye uygulanmıştır. Pilot çalışma sonrasında veriler Spss 20,0 sürümü kullanılarak analiz edilmiş ve 32 soruluk nihai anket formu oluşturulmuştur. Çalışmada elde edilen verilerin yeterliğinin saptanması için Kaisser-Meyer-Olkin (KMO) testi ve değişkenler arasında bir ilişkinin var olup olmadığını belirlemek için Barlett küresellik testinden yararlanılmıştır. 563 katılımcıdan oluşan örneklem için yapılan analiz sonucunda, Barlett Küresellik testi’nin istatistiksel olarak anlamlı olduğu (3358,808, p=0,000) ve KMO testi sonucu (KMO=0,812) hesaplanmıştır. Çalışmada exploratory faktör analizi sonucunda madde yükleri ,40’dan daha küçük olan değerler ölçekten çıkarılmıştır. Böylelikle 29 sorudan oluşan 8 faktörlü bir yapı ortaya çıkmıştır.
Ölçeğin boyutlarına ilişkin güvenirlik analizi Cronbach Alfa kat sayısı tekniğiyle ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Güvenirlik analizleri sonucunda ,60 ve altı değer alan faktör grupları ölçekten çıkarılmıştır. İzlenen aşamalar sonucunda 16 madde ve 3 boyuttan oluşan ölçeğin boyutları “gösterişçi tüketim”, “savurgan tüketim” ve “dini öncelikli tüketim” olarak adlandırılmıştır. Faktör1’de yer alan sorularda “lüks, marka, moda, statü” vurguları “gösterişçi tüketim” isminin verilmesine, Faktör 2 için ise “ daha fazla alışveriş-alışveriş isteği, ihtiyaç dışı alma, reklam ve vitrin” vurguları bu faktörü “savurgan tüketim” olarak isimlendirilmesine, Faktör 3 için de “dini hassasiyet-referans” vurguları da bu faktörün “dini öncelikli tüketim” olarak adlandırılmasına sebep olmuştur. Yapılan analizler sonucunda ölçümün geçerli ve güvenilir olduğu ispatlanmıştır. Bu açıdan çalışmanın literatüre önemli bir katkısının olacağı düşünülmektedir.
Turkey has passed the import substitution economic model to a new model of the economy called open out since 1980. Along with the neoliberal policies implemented, the process of integration with the global economy has begun. The incomes of the religious people who cannot be excluded from the effects of this articulation also increased and their consumption behaviors has changed. On the other hand, some transport elements, especially the media, have enabled consumption codes to reach different segments. The new values emerged in this process also caused transformations in individual consumption trends. In this study, the "Scale of Consumption Dynamics" (SCD) was developed in order to identify the trends of consumption of devotees and to find out how they changed. Quantitative research approach was adopted in the study and the datas were collected by face-to-face survey technique. The individuals included in our sample were selected by quota sampling. In this study, an expression pool was created as a result of literature review, expert opinion consultation, brainstorming with academicians and observations. The validity and reliability analysis of the scale was made using different statistics through the SPSS program. As a result of these steps, the dimensions of the scale consisting of 16 items and 3 dimensions are called "showy consumption", "wasteful consumption" and "religious priority consumption".
Summary: The first studies on consumption history and sociology belong to Marx, Weber, Veblen and Simmel. In these studies consumption is examined as a part of production process and consumption forms were investigated as a social class aspect. Consumption phenomenon was later studied under critical approach (Frankfurt School) with Adorno, Max Horkheimer, Herbert Marcuse and Erich Fromm’s theories. Theorists at Frankfurt School study how social structure steers individuals to consumption. After the 1970’s, the meaning of consumption phenomenon has changed. There are studies by Jean Baudrillard, Mike Featherstone, George Ritzer, and Zygmunt Bauman on changing phenomenon of consumption.
It is widely believed that modern consumption phenomenon was originated in the USA after the World War II. After the war Keynesian economic policies and Fordist consumption forms later influenced other Western nations. After 1950’s and 1960’s mass consumption was initiated in the USA and except very poor sections of the nations, other social classes, it started to spread out in Europe, the USA, and other countries. In 1970’s and 1980’s, it has merged with individuals’ identity definitions.
After 1980’s in Turkey a new economic policy instead of import substitution was adopted. In application along with neo liberal policies, Turkey started to integrate to the rest of the World. Religious people as well influenced these changes and their incomes have increased along with their consumption habits. In addition to media, some other forms of communication channels have carried new consumption habits to other sections of the society. With the increased effects of mass communication media, new social sections have emerged and their cultural characteristics have become the norms of the whole society. A new values created in this process also transformed the consumption habits.
In this article, in order to assess consumption habits of religious people as it is now and to understand which direction these habits evolve, Consumption Dynamics Scale (CDS) has been developed. Scales are widely used when a researcher tries to identify and measure respondents’ feelings and ideas on a subject matter. There are different scales used in social sciences such as Thurstone, Likert, Guttman, and Bogardus that are among the most widely used ones. A Likert Type scale has been used in this study. In the first phase of the study and pilot study 5 point Likert scale and in the second phase of the study 10 point Likert scales was used to collect the data. We could not come across with any study in the literature on investigating consumption characteristics Dynamics of individuals with a formal religious education. In the study, quantitative research method has been adopted and the research data has been collected with face to face administration of the survey instrument. The scale development phase lasted about 6 months from August, 2016. Based on 3% error rate, we determined to sufficient sample size as 516, yet we reached 600 individuals and end up with 563 usable responses. Sample has been determined with quota sampling methodology.
We formed a pool of statements based on literature review, expert opinion, brain storming with academicians. 49 questions have been selected from the question pool where 93 questions were found, then they are merged, some questions are changed or totally eliminated and final 30 questioned questionnaires made ready for pilot study. Two pilot studies have been carried out. In the first pilot study, 47 people are reached and 30 questions with Likert scales have been administered. In the second phase of the study, 10 point Likert scales with 57 questions has been given to 54 individuals. After pilot studies, data was analyzed with SPSS 20 version and 32 questioned final survey instrument has been formed. In order to check sufficiency of data set for Factor Analysis Kaisser-Meyer-Olkin (KMO) test and the relationships among variables Bartlett test were used. Sample composed of 563 responses revealed significant results (3358,808, p=0,000) and KMO test revealed (KMO=0,812) value. After expletory factor analysis, factor loading less than 0,40 were deleted from the scale. Hence the final structure is composed of 29 questions with 8 different factors.
The reliability of scales were calculated with Cronbach Alfa analysis separately for each dimension. After reliability analysis, items with 0,60 and less reliability score were taken out from the scales. Finally 16 items were made up 3 dimensions namely “ostentatious consumption”, “wasteful consumption”, and “religious priority consumption”. The items in Factor 1 are related with luxury, fashion and statue, in Factor 2 desire to make more shopping, purchase without need, advertisement and showcase, and factor 3 religious sensitive reference focus and religion first purchasing are decided as appropriate names. Based on the analysis, measurement was decided valid and sound. Therefore, this study is believed to contribute significantly to the existing literature.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2018 |
Submission Date | January 11, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 |
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.