During the Mamlūk period (648-923/1250-1517), some developments such as the support of the state dignitaries for scholarly activities, the interest of the ʿulamā to the Mamlūk geography and the establishment of many scientific institutions increased the interest in scholarly activities in society. In this period of intensive scholarly activities, women also started to increasingly take part in this field, and as a result, many female scholars were trained. The fact that women scholars were encountered among the teachers of the famous scientists of the period is a clear proof of this situation. As a matter of fact, the teachers of Najm al-Dīn Ibn Fahd, one of the famous muḥaddiths and historians of the 9th (15th) century, set an obvious example for this. Sixty-seven of his four hundred ninety-seven teachers were women. Najm al-Dīn Ibn Fahd, a member of a prominent ʿulamā family of Mecca, traveled to different cities in the Mamlūk geography and took lessons from many teachers, men and women. What is more valuable for our subject is that he wrote a work called Mu’jam al-shuyūkh, which contains extremely important information about his teachers. This article tries to assess women's participation in scholarly activities and social positions in Mamlūk society, based on his female teachers. This work, made up of two parts, first deals with women’s opportunities to pursue academic studies and their subsequent contributions to science. The second part is about their position in social life which stemmed from the families they belonged to and from their marriages. In this article, in which sixty-seven female scholars of Najm al-Dīn Ibn Fahd are discussed, some important results have been reached. This look into his sixty-seven female teachers shows how widespread women’s relationships with scholarly circles were in Mamlūk society, and that especially girls of families with scholarly traditions were included in academic circles from a young age. These girls were able to get their initial education from close relatives and then they were able to connect to academic circles easily via family relationships, taking courses with many scholars including women. Women have been instrumental in the transfer of knowledge more so than its production. Their efforts both during their studies and as scholars were focused on ḥadīth transmission. It is difficult to pinpoint the exact reason why ḥadīth sciences were the focus, but one can say that the ubiquity of ḥadīth sessions and their ease of accessibility must have been a factor. It is seen that young girls who participated in these sessions were encouraged to study with older scholars, thereby acquiring a strong isnād chain and becoming a source of information in later years for the transmission of knowledge. However, it is hard to say that every woman who got some education took a role in knowledge transmission. One can even claim, based on Najm al-Dīn Ibn Fahd’s female teachers, that a lot of women in academic circles did not take a role in knowledge transmission as scholars, despite their potential. The fact that no official institutions are mentioned with regard to women’s acquisition and transfer of knowledge may be indicative of the importance of teacher-student relationships rather than institutions, or, it can be that women were more active outside of these official institutions. Also, the fact that most of Najm al-Dīn Ibn Fahd’s female teachers were all taught by several common teachers shows the liveliness of academic activity outside of official institutions. There is very little narration regarding the social lives of women who were engaged in scholarly activities. Among the most important reasons why this is so is the desire to put their scholarly competencies to the forefront. However, it is possible to get some information about their families and marriages for many of them. One can see that Najm al-Dīn Ibn Fahd’s female teachers generally married men who were also engaged in scholarship. The fact that women, especially those in the scholarly class, married from among their relatives must have been related to this. All of the married women except one have at least one child. While divorce is not too common, marrying again as a result of the death of a husband or as a result of divorce is not rare.
Memlükler döneminde (648-923/1250-1517) devlet ricâlinin ilmî faaliyetleri desteklemesi, ulemânın Memlük coğrafyasına yönelimi ve çok sayıda ilmî kurumun inşa edilmesi gibi yaşanan birtakım gelişmeler, toplumda ilmî faaliyetlere olan ilgiyi daha da artırmıştır. Yoğun ilmî faaliyetlerin yaşandığı bu dönemde kadınlar da bu sahada daha fazla yer almaya başlamış ve bunun bir sonucu olarak çok sayıda kadın âlim yetişmiştir. Dönemin meşhur ilim adamlarının hocaları arasında kadın âlimlere rastlanması bu durumun açık bir ispatıdır. Nitekim 9. (15.) asrın meşhur muhaddis ve tarihçilerinden olan Necmeddin İbn Fehd’in kadın hocaları buna açık bir örnek teşkil eder. Onun dört yüz doksan yedi hocasından altmış yedisi kadındır. Mekke’nin ileri gelen bir ulemâ ailesine mensup olan Necmeddin İbn Fehd, Memlük coğrafyasındaki farklı şehirlere ilmî seyahatlerde bulunmuş, kadın-erkek pek çok hocadan dersler almıştır. Konumuz açısından daha da önemli olanı hocaları hakkında son derece önemli malumatlar içeren Mu‘cemü’ş-şüyûh isimli bir eser telif etmiş olmasıdır. Bu makalede onun kadın hocalarından hareketle Memlük toplumunda kadınların ilmî faaliyetlere katılımları ve sosyal konumları tespit edilmeye çalışılmıştır. İki kısımdan meydana gelen bu çalışmada öncelikle kadınların ilim tahsil etme imkanları ve sonrasında ilim hayatına sundukları katkılar ele alınmıştır. İkinci kısımda onların mensup oldukları aileler ve yaptıkları evlilikler yoluyla sosyal hayattaki konumları tespit edilmeye çalışılmıştır. Necmeddin İbn Fehd’in altmış yedi kadın hocasının ele alındığı bu makalede birtakım önemli sonuçlara ulaşılmıştır. Bunlardan biri, Memlük toplumunda kadınların ilmî çevrelerle ilişkisinin yaygınlaşması ve özellikle ilim geleneğine sahip ailelerin kız çocuklarının çok küçük yaşlardan itibaren ilim meclislerinde yer almış olmalarıdır. Yine ulemâ ailesine mensup kız çocuklarının yakın akrabalarından ilk tahsillerini aldıkları, aile bağlantılarıyla ilmî çevrelerle kolayca irtibat kurarak aralarında kadın hocaların da bulunduğu çok sayıda âlimden ders ve icâzet elde ettikleri tespit edilmiştir. Kadınların bu dönemde bilgi üretiminden daha ziyade aktarılmasında önemli bir rol üstlendikleri görülmektedir. Onlar, hem tahsil hayatlarında hem de bir âlim olarak bilgi aktarmada hadis rivayetinde temayüz etmiştir. Hadis ilmine daha fazla ilgi gösterilmesinin sebeplerine dair doğrudan bir şey söylemek zor olsa da hadis meclislerinin çok sayıda olması ve kolay ulaşılabilirliği bu hususta önemli bir etken olmalıdır. Bu meclislere katılan kız çocuklarının, ileri yaştaki hocalardan ders almalarının teşvik edildiği, böylece ilk kaynağına en az râviyle ulaşan isnad zinciri elde etmek suretiyle daha sonraki yaşlarında bilginin aktarımında müracaat kaynağı olmalarının hedeflendiği görülmektedir. Bununla birlikte belirli bir tahsil hayatına sahip her kadının bilgiyi aktarmada rol üstlendiğini söylemek zordur. Hatta Necmeddin İbn Fehd’in kadın hocalarından hareketle ilmî çevrelerde yer alan kadınların potansiyellerine rağmen çoğunun bir hoca olarak bilginin aktarımında bulunmadığı söylenebilir. Kadınların bilgiyi edinme ve aktarmalarında resmî eğitim kurumlarına hiç işaret edilmemesi, kurumlardan ziyade hoca talebe ilişkisinin önemine dair olabileceği gibi, kadınların bu resmî kurumlar dışındaki ilmî meclislerde daha çok bulunduklarından da olabilir. Bunun yanı sıra Necmeddin İbn Fehd’in kadın hocalarının genelinin birkaç ortak hocaya sahip olması, resmî eğitim kurumları dışındaki ilmî faaliyetlerin canlılığını da göstermektedir. İlmî faaliyetler içerisinde yer alan kadınların sosyal hayatlarına dair nakiller oldukça azdır. Bunun en önemli sebepleri arasında, onların ilmî yetkinliklerinin ön plana çıkarılma gayesi yer almalıdır. Bununla birlikte önemli bir kısmının mensup oldukları aileler ve yaptıkları evliliklere dair birtakım bilgilere ulaşmak mümkündür. Nitekim Necmeddin İbn Fehd’in kadın hocalarının genel itibariyle ilimle iştigal eden kimselerle evlendiği tespit edilmiştir. Özellikle ilmiye sınıfına mensup ailelerden olan kadınların akraba çevresinden evlenmeleri de bu hususla irtibatlı olmalıdır. Biri hariç evlenen kadınların hepsi en az bir çocuk sahibidir. Boşanma yaygın olmamakla birlikte kocasının ölümü veya boşanma neticesinde yeniden evlenmeleri nadir görülen bir durum değildir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2021 |
Submission Date | April 10, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.