Öz: Osmanlının son dönem
entelektüel ve yazarlarından Ahmed Sâfî Bey’in (ö. 1926) günümüze ulaşan en büyük eseri on sekiz ciltten
oluşan Sefînetü’s-Sâfî isimli ansiklopedik çalışmadır. Orijinal nüshası kayıp olan eserin,
mikrofilm halindeki bir kaydı Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesinde bulunmaktadır. Birkaç küçük incelemenin haricinde bu eser halen
araştırmacıları beklemektedir. İşte biz bu makalemizde, Sefînetü’s-Sâfî’de bulunan mûsikî ile ilgili bir bölümü inceledik. Bu bölümlerden ud hakkında olup
udun tarihi, yapısı ve sonradan ilâve edilen beşinci teli konu edinir. Ahmed Sâfî’nin eserinde ele aldığı konular ve işleyiş
biçimi incelendiğinde bazı eserlerden iktibaslar yaptığı görülür. Hem tarihi
hem de nazarî açıdan verdiği bilgilerin bir kısmında yanlışlıklar vardır. Biz
aşağıda bu konuları
sırası ile ele aldık ve bazı eleştirilere tabi tuttuk. Bazı eksik ve yanlış
bilgileri içermesi ile beraber daha önceki eserlerde görmediğimiz bir takım
farklı konular bulunması sebebiyle tarihi önemi haizdir.
Özet: Ahmed Sâfî 24 Şubat 1851’de İstanbul Bahçekapı civarındaki
evlerinde dünyaya gelmiştir. Babası Elviye mutasarrıfı memurlarından Seyyid
İbrahim b. El-Hâc’dır. I. Ahmed Sâfî, Bahçekapı’daki bir Sıbyân Mektebi’nde Kur’ân-ı Kerîm ve tecvîd okumuş ve
eğitimine Vâlide Sultan Rüşdiye Mektebi’nde devam etmiştir.
Babasının memuriyeti sebebiyle Anadolu ve Rumeli’de bulunmuştur. Kasım veya
Aralık 1865’de maliye hazinesi istikraz odasında memuriyete başlamış olup bu
tarihten sonra Tokatlızâde Hacı Ahmed Efendi’den (ö. XIX. yy.) Arapça, Mirza İsmail’den ise
Farsça öğrenmiştir.
Farklı memurluk görevlerinin ardından 1913’te emekli
olduysa da daha sonraki yıllarda kısa süren çalışmaları olmuştur.
Vefatından bir sene kadar önce Dizdâriye'de Sokollu Mehmed Paşa Câmii karşısında bulunan Özbekler Tekkesi’nde Cuma
geceleri Mesnevî okutmaya başlamıştır. Yine bu dönemde
talep edenlere Farsça dersleri vermiştir. Oğlu Binbaşı İbrahim Bey'in evinde
1926'da vefat etmiştir.
Çalışmamızda Ahmed Sâfî’nin Süleymaniye Kütüphanesi
Yazma Eserler Bölümü Mikrofilm Arşivi’nde 2096 numarada bulunan
dijital kopyasından istifade ettik. Bu kopyada bulunan iç cilt kapaklarında
“Sefîne-i Sâfî, Ahmed Sâfî Bey, Cerrahpaşa Tıp Tarihi Enstitüsü, 210 x 150 mm,
İstanbul, Süleymaniye Kütüphanesi Mikrofilm ve Fotokopi Servisi Aralık 1972 - Şubat 1973”
ibaresi bulunmaktadır. Ayrıca bazı ciltlerde “Tıp Tarih Enstitüsü Kütüphanesi”
kaydı düşülmüştür. Fakat günümüzde yapılan taramalarda bu esere
rastlanamamıştır ve nerede olduğu bilinmemektedir. Bu kayıtlardan anlaşıldığı
kadarıyla Aralık 1972 - Şubat 1973 tarihleri arasında Süleymaniye Kütüphanesi
tarafından mikrofilmi çekilmiştir.
Eser on sekiz ciltten oluşmakta ve oldukça farklı
konularda ansiklopedik bilgiler içermektedir. El yazması olan eser, Osmanlı
dönemi alfabesi ile kaleme alınmıştır. Sefînetü’s-Sâfî hakkında ayrıntılı bir çalışma
yapılmamış olup, içeriğine dair ele alınan tek çalışma Necdet Tosun’a
aittir. “Kültür Tarihimize Işık Tutan
Mühim Bir Kaynak: Sefînetü’s-Sâfî” ismindeki bu çalışmada müellif ve eseri
hakkında bilgi verildikten sonra, ciltlerine göre konu başlıklarıyla
eserin muhtevası ele alınmıştır.
Makalemize konu olan eserde üç yerde mûsikîye dair
müstakil başlık bulunmaktadır. Bunlardan, “Âlât-ı Mûsikîden Ud” başlıklı bölüm
X. ciltte 1187 ve 1196. sayfalar arasında, “Sadâ-Mûsikî Te’sîrâtı” isimli bölüm XI. ciltte
1226 ve 1235. sayfalar arasında, “Fenn-i Mûsikînin İlm-i Nücûma Taalluku”
isimli bölüm ise XVIII. ciltte 2990 ve 2993. sayfalar arasında bulunmaktadır.
Ahmed Sâfî, X. cilde Şubat 1916’da başlamıştır. Bir sonraki cildin Ağustos 1916’da yazıldığı
düşünüldüğünde, incelemesini yapacağımız ud ile ilgili bu kısmın 1916 yılında
kaleme alındığını söyleyebiliriz.
Ahmed Sâfî eserinde üç isimden yararlandığını ifade eder.
Bunlar Farabî (ö. 950), Abdülkādir Merâgī (ö. 838/1435) ve Lâdikli Mehmed Çelebi’dir (ö. IX/XV. yy).
Ayrıca bunlar arasından Farabî’nin Kitâbü’l-Mûsiḳa’l-Kebîr isimli eserinden iktibaslar da yapar. Bu husus
kanaatimizce önemlidir. Çünkü Osmanlı döneminde kaleme alınan
eserlerin pek çoğunda Farabî kaynak gösterilmesine rağmen, eser içerisindeki
bilgilerden yola çıkarak bunlara rivayet yoluyla ulaşıldığı dahası müelliflerin
Farabî’nin eserini hiç görmedikleri izlenimi göze çarpmaktadır. Bu manada Ahmed
Sâfî’nin çalışma uslûbunda bilimsellik ilkesi dikkat çeker.
Bu hususla birlikte Ahmed Sâfî’nin bazı yanlış
bilgileri de eserine alması bir tezat arz eder. Örneğin Ahmed Sâfî, uda ilave
edilen beşinci teli Farabî’ye atfeder. Hâlbuki bu tel en az bir asır öncesinde Arap
dünyasında kullanılmaya başlanmıştı. Aynı şekilde uda ilave edilen altıncı telin XV. yüzyılda
ortaya çıktığını iddia etmesi de bir başka yanlış tespitidir.
Ahmed Sâfî’nin eserinde udun aksamına dair bir küçük sözlük
oluşturması önem arz eder. Çünkü önceki eserlerde bu türden bir izahata
rastlayamıyoruz. Zaten Ahmed Sâfî bunu eserinde de ifade ederek okuyuculara yeni bir
bilgi sunduğunu, bu türden kelimelerin sözlüklerde dahi bulunmadığını belirtir.
Müellifin neden yalnızca ud hakkında bir bölüm
oluşturduğunu bilemiyoruz. Onca saz arasından neden udu seçti? Yahut mûsikî nazariyatına ve tarihine
dair bilgiler vermek yerine neden ud tarihini ve yapısını ele aldı? Böyle bir
soruyu XV. yüzyıldan önce kaleme alınan eserler için cevaplamak kolay olurdu.
Çünkü bu tarihe kadar ud mûsikî nazariyatının izah edildiği temel çalgıydı. Fakat XX. yüzyıla
gelindiğinde bu özelliğini hele ki Osmanlı topraklarında çoktan kaybetmişti.
Ancak kendi ifadelerinden yola çıkarak Fârâbî, Meragî ve Lâdikli gibi
nazariyatçıların eserlerinden bahsetmesi sebebiyle böyle bir tercih yaptığını
düşünebiliriz. Kanaatimizce bu başlıkta dikkat çeken en
mühim hususlardan biri udun aksamına dair terim ve tabirleri açıklamasıdır.
Çünkü müellifin de ifade ettiği gibi bunlar, sözlüklerde bulunmayan bilgilerdir
ve halen günümüzde kapsamlı bir mûsikî sözlüğü kaleme alınmadığı düşünüldüğünde
kıymet arz etmektedir.
Abstract:
The late period Ottoman intellectual and writer, Aḥmad Ṣāfī’s one of the extant
works is an encyclopedic study consists of eighteen volumes. The original copy
is lost but there is a microfilm record at Suleymaniye Manuscript Library.
Apart from a few book reviews, this work has still not attained enough
attention from researchers. In this article, we examine a section on music in Safīna al-Ṣāfī. This chapter is
about the oud and its history, its process
of making, and the fifth string that is added to oud later. When examining the
subjects and the way that Ahmed Safi dealt with in his work, it has been seen
that he made quotations from some works. There are some mistakes in the
information given, both historically and theoretically. We have discussed these
issues in turn with the following and have subject to some criticism. Some of
the incomplete and incorrect information contained in the previous works
together with a number of different topics are found because of the historical
importance.
Summary: Aḥmad Ṣāfī was born on 24 February 1851
in his family house around Bahçekapı in Istanbul. His father, who was a state
manager, was Sayyid İbrahim b. al-Hâj. Aḥmad Ṣāfī studied the Qur'ān and the
Tajwīd in primary school in Bahçekapi and continued his education at Vâlide
Sultan Rushdiyya school. He lived in Anatolia and Rumeli due to his father's
duty. He began his official life in November or December 1865 in loan
department of state treasury. Later, he learned Arabic from Tokatlızâde Hacı
Ahmed, and Persian from Mirza İsmail.
Although he retired in 1913
having worked at different office jobs, he had short-lasting jobs in the
following years. A year before his death, he taught Mesnevi at Uzbeks
Dergāh, which was opposite the Sokollu Mehmed Pasha Mosque in Dizdariye on
Friday nights. Meanwhile, He also gave Persian lessons to those who demanded to
learn. He died in 1926 in the house of İbrahim Bey, who was his son.
In our work, we used the digital
copy of Aḥmad Ṣāfī's work in the number of 2096
of Suleymaniye Library's Manuscript Department's Microfilm Archive. The inner
cover of this copy contains the following statement: “Safīna al-Ṣāfī, Aḥmad Ṣāfī, Cerrahpasa Medical History
Institute, 210 x 150 mm, İstanbul, Suleymaniye Library Microfilm and Photocopy
Service December 1972 - February 1973.” In addition, in some volumes the
inscription "Institute of Medical History Library" was recorded.
However, in today's scans, the original copy of this work has not been found.
From these records, it was understood that the microfilm was shoot by
Suleymaniye Library between December 1972 and February 1973.
Consisting of eighteen volumes,
the work contains encyclopedic information on various topics. The work, which
is a manuscript, was written with the Ottoman period alphabet. There is no
detailed study on Safīna al-Ṣāf and
the only study on its contents belongs to Necdet Tosun. In that study titled
"Kültür Tarihimize Işık Tutan Mühim Bir Kaynak: Safīna al-Ṣāfī ", the content of the
work dealt with the volumes in connection with the topic titles, after
information about the author and his work was given.
There is an independent title on
music in three places in the work which is the subject of this study. The first
of these is the section titled "oud from musical instruments" is
between the pages of 1187 and 1196 in volume X, the section of "The
performance of the music performance" is between the pages of 1226 and
1235 in volume XI and the part of “relation of music science to astronomy” is
on the pages of 2990 and 2993 in volume XVIII. Aḥmad Ṣāfī began to write volume X of
his book in February 1916. When it is considered that the next volume was
written in August 1916, it can be said that the part which was examined in this
study was written in 1916.
Aḥmad Ṣāfī expresses that he uses three
names in his work. These are al-Fārābī (d 950), Abd al-Qadir Merāgī (d. 1435)
and Ladikli Mehmed Çelebi (d. 15th century). He also makes quotations from
al-Fārābī's work titled Kitāb al-Mūsīkā al-Kabīr. This is important to
our view due the fact that these were obtained through rumor and based on the
information in the book and the writers had never seen the work of al-Fārābī
although al-Fārābī, was mentioned as a source in many of the works written in
the Ottoman period. In this sense, the scientific principle draws attention in
Aḥmad Ṣāfī's work style. Along with this
fact, Aḥmad Ṣāfī offers some contradictions by
taking some wrong information into his work. For example, Aḥmad Ṣāfī attributes the fifth string
which is added to the oud to al-Fārābī, However, this string started to be used
in the Arab world at least a century ago. Another wrong evaluation of Aḥmad Ṣāfī was that he claimed that the sixth string of oud appeared in the 15th
century.
It is important that Aḥmad Ṣāfī creates a small dictionary of
pieces of oud in his work as we cannot see this kind of explanation in previous
works. By being aware of this fact, he expresses that he offers new information
to the readers, indicating that such words are not even found in dictionaries.
Subjects | Religious Studies |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2017 |
Submission Date | May 30, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 21 Issue: 2 |
Cumhuriyet Theology Journal is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).