Fakîhler, nassları ve dönemin tecrübî bilgilerini referans alarak ceninin gelişimi, tam veya sağ doğumu ve bu süreçte ölmesi gibi hususlarla ilgili çeşitli hükümler vazetmiştir. Çoğunluk, ceninin gelişim süreciyle ilgili -kırk günlük üç ayrı periyot halinde zikredilen- hadisi esas alarak değerlendirmeler yapmış, ancak bunun bazı tıbbî verilerle örtüşmediği gözlemlenmiştir. Zira fakîhlerin dile getirdiği gelişim süresinin aksine, modern tıbba göre bu sürecin daha önce tamamlandığı tespit edilmiştir. Fukahâ, bu süreyi baz aldığı için bundan önce doğan cenine yönelik herhangi bir hukuk terettüp etmediğini ifade etmiş, daha sonra doğanların ise canlı olup olmadığını dikkate alarak değerlendirmeler yapmıştır. Fıkıhta tam doğum sonrasında/sırasında ölen düşük çocuğa “sıkt” ismi verilmiş ve dört ayın sonunda cenine ruh üflendiğini kabul edilerek çeşitli branşlar açısından farklı içtihatlarda bulunulmuştur. Bu ihtilaflar düşük çocuğun yıkanması, kefenlenmesi, cenaze namazı ve defni gibi hükümlerin niteliğine etki etmiştir. Ayrıca annesinin nifâs, talâk ve ümmü’l-veled gibi hukukî statüsüne, kürtaj ve gurre gibi ceza hukukuna, varis olması ve terekesi gibi malî durumlara ve şartlı akitlere etkisi gibi birçok hükmü doğurmuştur. Çalışmamızda tıbbî bilgiler ışığında anne rahmindeki gelişimine bağlı olarak ceninin ölmesi durumunda, kendisine karşı görevler ve bununla ilgili olarak doğurduğu ahkâm ele alınacaktır.
The jurists, taking as reference the texts and the experiential studies of the period, preached various provisions regarding the issues such as fetal development, full birth or birth and death in this process. The majority made evaluations on the basis of the hadith about the fetal development process -mentioned in three separate periods of forty days-, but it was observed that this did not overlap with some medical guidance. Because the development period expressed by the jurists could not be prolonged, it was determined that this process was completed before according to modern medicine. Jurists stated that he did not have any law regarding the fetus born before this period, since it was based on this period, and evaluated and evaluated whether those born later were alive or not. It has been presented in different jurisprudence in terms of various branches in fiqh, which is called “frequency” of the previous abortion effect after/during the full birth, and which is considered to be soul-blowing at the end of four months. These conflicts affected sons' abilities such as bathing, shrouding, burial and burial of the miscarriage. The mother also created many provisions such as her legal status such as nifas, talaq and ummu'l-veled, punishment lessons such as abortion and gurra, financial concepts such as heir and inheritance, and its effects on conditional contracts. In our study, in the event that the fetus dies due to the cell in the womb where the study medical information is located, the protections against it and the judgment it gives birth to in relation to it are discussed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | June 14, 2023 |
Publication Date | June 15, 2023 |
Submission Date | January 27, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 27 Issue: 1 |
Cumhuriyet Theology Journal is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).