İnsanlık tarihi boyunca sanatlar arasında görülen etkileşimler, bugün medyalar arasında gerçekleşmektedir. Edebiyat ve sinema bu etkileşimin en yoğun karşılaşıldığı iki alandır. Teknolojik gelişmelerle birlikte keşfedilen sinema bir eğlence aracı olmakla beraber birçok sanat dalını kapsayan bir anlatı formu haline gelmiştir. Roman ve sinema arasında yaklaşık üç yüz yıllık bir zaman farkı vardır. Sinemanın sanatsal yönünü besleyen alan ise edebiyat olmuştur. Başlangıcından bugüne sinemada ana akım olarak romanvari yani romana özgü anlatım biçimi olmuş ve edebiyatta kullanılan arketipler ve prototipler öne çıkmıştır. Bu çerçeveden bakıldığında dünya sinemasında ve benzer olarak Türk Sinemasında edebi eserlerden istifade edilmiştir. Yaşar Kemal’in aynı adla sinemaya uyarlanan eseri Yılanı Öldürseler, Yaşar Kemal’in uyarlamalar için en beğendiği örnek olması sebebiyle incelemeye değer bulunmuştur. Diğer yandan günümüzde metinlerarasılık, disiplinler arası gibi yeni düşünme pratikleriyle şair ve yazarlar eserlerinde mitolojik unsurları kullanmaktadır. Yaşar Kemal, romanlarında halk edebiyatının motiflerini sıklıkla kullanmakla beraber, arketiplere de yer vermiştir. Yılanı Öldürseler romanı, mitolojik kökenli arketiplerle psikolojik bir çatışmayı anlatır. Bu çalışmada; adı geçen eser ve eserden uyarlanan film, Jung’un “ortak bilinçdışı” kavramı rehberliğinde arketipsel eleştiri yöntemiyle ele alınmış, kahraman, anne, yaşlı bilge adam, gölge yan ve yılan arketipleri incelenmiştir.
Interactions seen between arts throughout human history are taking place between media today. Literature and cinema are the two fields where this interaction is most intense. Cinema, which was discovered with technological developments, has become a narrative form that covers many branches of art, as well as being an entertainment. There is a time difference of about three hundred years between the novel and the cinema. The field that feeds the artistic aspect of cinema has been literature. From the beginning to the present day, the mainstream in cinema has been a novel-like expression style, and archetypes and prototypes used in literature have come to the fore. From this perspective, literary works have been used in world cinema and similarly in Turkish cinema. “Yılanı Öldürseler (If They Kill the Snake)” of Yasar Kemal, which was adopted to the cinema with the same name, was found worth examining because it is Yaşar Kemal’s favorite example for adaptations. On the other hand, poets and writers use mythological elements in their works with new thinking practices such as intertextuality and interdisciplinary. While Yaşar Kemal frequently uses the motifs of folk literature in his novels, he also included archetypes. The novel “Yılanı Öldürseler” talks about a psychological conflict with archetypes of mythological origin. In this study, the aforementioned work and the movie adapted from the work were handled with the archetypal criticism method under the guidance of Jung's concept of “common unconscious”, and the hero, mother, old wise man, shadow side and snake archetypes were examined.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Radio-Television |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 28, 2021 |
Submission Date | August 10, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 1 Issue: 2 |
Submission of articles to the journal is always open.