Kadına yönelik şiddet küresel çapta en önemli insan hakları ihlallerinden biridir. Tarihsel süreç içerisinde özellikle ataerkil toplumlarda kadın hep ikinci sınıf insan olarak görülmüş ve üzerinde güç kullanılarak kontrol altında tutulmaya çalışılmıştır. Bu kontrol etme davranışının bir yansıması olarak kadınlar, sırf cinsiyetlerinden dolayı, fiziksel şiddet başta olmak üzere, diğer şiddet biçimlerine (cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet) maruz kalmışlar, kişi hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakılmışlardır. Her ne kadar uluslararası alanda çeşitli belgeler ile kadına yönelik şiddet önlenmek istense de, henüz beklenen sonuca ulaşılamamış ve yapılan düzenlemeler birçok ülkede kâğıt üstünde kalmıştır. Bu çalışma kadına yönelik şiddetin önlenmesinde önemli görevlerden birini üstlenebilecek bir meslek grubu olarak öğretmenlerin hizmet öncesinde kadına yönelik şiddet tutumlarını ve bu tutumları etkileyen değişkenleri belirlemeyi amaçlamıştır. Araştırmanın çalışma grubunu altı devlet üniversitesinde öğrenim gören sosyal bilgiler öğretmen adayları oluşturmaktadır. Çalışma grubundan “Kadına Yönelik Şiddet Tutum Ölçeği” aracılığıyla veri toplanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre kadına yönelik şiddet tutumunun cinsiyet, anne-baba eğitim durumu, romantik bir ilişki yaşamış olma, romantik bir ilişki yaşıyor olma durumuna göre farklılaştığı bulunmuştur. Araştırma sonuçlarına dayalı olarak; hedef kitlesi erkek olan çalışmaların planlanması ve yaşama geçirilmesi, annelere ve babalara yönelik eğitimler düzenlenmesi, kişiler arasında etkili ve sağlıklı iletişim kurulabilmesi için uygun ortamlar hazırlanması ve çalışmanın farklı gruplarla tekrar edilmesi önerilmektedir.
Violence against women is a major global problem that both in Turkey and around the world. This problem is seen both as a health problem and as a human rights issue. Especially in patriarchal societies, women have always been regarded as second-class people and have been tried to be controlled by force. As a reflection of this controlling behavior, women were exposed to other forms of violence (sexual, psychological and economic), mainly physical violence, because they were women, and were deprived of their rights and freedoms. Despite the desire to intervene with violence against women with various documents on the international area, the expected success has not yet been achieved and the regulations have remained on paper in many countries. This study aimed to determine the pre-service teachers’ attitudes of violence towards women and the variables affecting these attitudes of women as a group of professions that can take one of the important duties in preventing violence against women. The study group of the research is social studies pre-service teachers who were studying at six state universities. Data on the research were collected from the study group by the "Attitude Scale for Violence Against Women". According to the results, there were significant differences between the attitudes towards violence towards women and gender, parental education status, having romantic relationship and maintain a romantic relationship. Based on the results of the research; It is suggested that appropriate mass media should be prepared for effective and healthy communication among the people and the work should be repeated with different groups.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Studies on Education |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2020 |
Submission Date | November 15, 2020 |
Acceptance Date | December 21, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 6 Issue: 2 |
All papers published in the journal are licensed under the Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International