In today's digital world, it is common for parents to share social media posts that violate their children's privacy. It has been observed that this situation is vital in the process of digital personhood development and leads to displeasure in children.The role of parents in the development of digital personhood for the 18-21 age group, digital natives, on social media was examined in our study. According to the findings obtained; before sharing content about them on social media, women ask their parents to get permission from them and if they are dissatisfied with the sharing, they demand its removal. Also it was revealed that as the frequency of content sharing about them by the participants' parents increased, partcipants’ contentment level also decreased. On the other hand, it was shown that the participants were unsatisfied with their parents' sharing of their educational lives, which they saw as a violation of their privacy. In terms of textual content, photo and video sharing, it was found that video sharing was the most unpleasant to the participants. Participants also believe that their parents communicate more about themselves for social motivation and parental guidance motivation. In this regard, it is seen that it has become essential for parents to show sensitivity in sharing content on social media for digital natives in order to protect the self-esteem of the child/individual, the right to control over their personal information, the representation and integrity of their personality in the digital world.
Dijital dünyada ebeveynlerin çocuklarına yönelik mahremiyet ihlaline yol açan sosyal medya paylaşımlarına sıklıkla rastlanmaktadır. Bu durumun dijital sahnede kimlik inşa sürecinde etkili olduğu ve çocuklar üzerinde memnuniyetsizlik yarattığı gözlemlenmektedir. Çalışmamızda sosyal medyada ebeveynlerin 18-21 yaş grubuna, dijital yerlilere yönelik içerik paylaşımlarının dijital kimlik inşasındaki rolü incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre; kadınların ebeveynleri tarafından kendileri ile ilgili sosyal medyada içerik paylaşılmadan önce izin alınmasını istedikleri ve paylaşımdan memnun olmadıkları takdirde kaldırılmasını talep ettikleri görülmektedir. Katılımcıların ebeveynleri tarafından kendileri ile ilgili içerik paylaşım sayısı arttıkça memnun olma durumlarının da azaldığı görülmüştür. Öte yandan katılımcıların ebeveynleri tarafından kendilerine yönelik eğitim-öğretim hayatları ile ilgili paylaşımlarından memnuniyetsiz oldukları ve bunu mahremiyet ihlali olarak gördükleri ortaya konmuştur. Yazılı bilgi içerik, fotoğraf ve video paylaşımıyla ilgili olarak ise, katılımcıların en çok video paylaşımından rahatsız oldukları görülmüştür. Çalışma bulgularına göre; katılımcıların ebeveynlerinin kendileriyle ilgili olarak daha çok sosyal motivasyon ve ebeveyn tavsiyesi motivasyonu için paylaşım yaptıklarını düşünmektedir. Bu bağlamda; çocuğun/bireyin benlik saygısının, kişisel bilgileri üzerindeki kontrol hakkının, kişiliğinin dijital dünyadaki temsiliyetinin ve bütünlüğünün korunması adına ebeveynlerin dijital yerlilere yönelik sosyal medyada içerik paylaşımlarında hassasiyet göstermelerinin bir zorunluluk haline geldiği görülmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Communication |
Authors | |
Publication Date | October 19, 2022 |
Submission Date | March 13, 2022 |
Acceptance Date | August 4, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 21 Issue: 4 |