Sınır aşan hava kirliliğinin önlenmesi için uluslararası alandaki çabalarının
sonucu olarak ortaya çıkan Uzun Menzilli Sınırlar Ötesi Hava Kirliliği Sözleşmesi
(UMSHAK) ve protokolleri uluslararası çevre rejimlerinin öncülerinden biridir.
Bu alanda bağlayıcılığı olan ilk sözleşme olan UMSHAK bilimsel alanda
işbirliği ve müzakere aracılığıyla bölgenin çevre sorunlarının çözümünü
hedefleyen, bu amaçla soğuk savaş döneminin rakip taraflarını bir araya getiren ve
yükselen çevreci muhalefetin etkisiyle önemli başarılar gösteren bir rejimdir.
Başlangıçta zayıf bir sözleşme olarak görülen UMSHAK zaman içinde yürürlüğe
giren protokolleriyle güçlenmiş ve uygulama anlamında başarılı çevre rejimi
örneklerinden biri olarak açtığı yolda diğer çevre rejimlerin gelişmesine ve
sorunlar karşısında yeni rejimler kurulması sürecine önayak olmuştur. Öncelikle
asit yağmurlarına neden olan sınır aşan azot oksitler ve kükürt dioksit salımlarına
odaklanan rejim zaman içinde ilgi alanlarını çeşitlendirerek uçucu organik
bileşikler, ağır metaller, kalıcı organik kirleticiler, yer seviyesi ozon kirliliği ve
ötrifikasyon konularını da kapsamına alarak salımların azaltılması sürecine önemli
katkılar vermiştir. Sözleşmeye ve sözleşmenin birinci protokolüne taraf olan
Türkiye, daha sonra imzalanan protokollere taraf olmamış ve kendini bağlayıcı
herhangi bir çabanın içinde olmamıştır. Hava kirliliğiyle mücadele alanında yasal
ve kurumsal çerçevesini oluşturan Türkiye bu alanında ilerlemeler göstermekle
birlikte hem kapsamlı bir izleme sisteminin oluşturulamaması hem de artan kirlilik
nedeniyle sorunlar yaşamaktadır. AB ile bütünleşme sürecinin parçası olarak çevre mevzuatını uyumlaştıran Türkiye, hava kirliliği sınır değerlerinin yüksekliği ve uzun
geçiş süreleri açısından uygulama sorunlarına sahiptir. Kirlilik sorunlarını
kalkınma çabalarına kıyasla ikincil konumda gören kalkınmacı söylem bu alandaki
çabaları tam üyelik perspektifiyle zamana yaysa da UMSHAK ve protokolleri
tekrardan gündeme alınması gereken konular arasındadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 20, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 |