One of the important phases of the process of language and literature education is the education of the literary and informative text types. Learning the features of the text types and giving examples from these text types is expected to the students in language and literary lessons. The essay is regarded as a problematic text type in text classifications of text linguistics because of its semantic and formal features. Essay is included in narrative types in some classifications and also it is included in informative types in some of. The reason of this confusion is hidden in the definition of the essay. In the general description of the essay, the author tries to adopt an idea to reader in question without proof. The author gives examples from his/her own experiences and life in the process of accepting his/her thought; this case directs the author towards explaining or informing something about his/her thought. So the essay turns into a complex text type. Above all, trying to construct a subjective thought and ascribe this thought to himself / herself and to reader is expected to the author. The researches that how the authors succeed this is not enough in the literature. In this research, under cover of three essays obtained from three artists known as successful essay and artistic text writers (Eliot, Camus, Tanpınar), how these artists aim to associate their own thoughts with readers by using “I” and “We”. Also in this research, the claim that “how the artists adopt their thoughts on readers without proofing” is realized by depicting the usages of pronouns “I” and “We” in essays is analyzed. This study also includes suggestions for the selection of essays used in language and literature teaching. Thus, it has been resulted in the process of teaching the essays or selecting essays in the education of language and literature, the artists who have “I/We/Others” relations in the way of universality and humanity is more appropriate for the principles of modern education.
Dil ve
edebiyat öğretimi sürecinin önemli aşamalarından biri yazınsal ve
bilgilendirici metin türlerinin öğretimidir. Dil ve edebiyat derslerinde
öğrencilerden metin türlerinin özelliklerini öğrenmeleri, bu özelliklerden yola
çıkarak bu metin türlerinden örnekler vermeleri beklenir. Deneme, biçimsel ve
anlamsal özellikleri bakımından metindilbilimin metin türleri
sınıflandırmalarında sorunlu bir tür olarak görülür. Deneme, bazı metin
sınıflamalarında anlatısal, bazı sınıflamalarda ise bilgilendirici metin
ağırlıklı türlere dâhil edilir. Bu karmaşanın nedeni, denemenin tanımında
gizlidir. Denemenin genel tanımında, yazarın kanıtlama amacı taşımadan bir
düşünceyi okura aktarmaya ya da benimsetmeye çalışması, söz konusudur. Yazar,
düşüncesini benimsetme sürecinde kendi deneyimlerinden, yaşamından, örnekler
verir; bu durum onu bazen anlatmaya bazen bilgi vermeye vs. yöneltir. Böylece
deneme karmaşık bir metin türüne dönüşür. Her şeyden önce denemede yazarın
öznel bir düşünceyi yapılandırması; bu düşünceyi kendine ve okura (topluma,
dünyaya vs.) mal etmesi beklenir. Yazarın bunu nasıl başardığına dönük
ayrıntılı çalışmalar alanyazında yeterince yer almamaktadır. Bu çalışmada
benzer dönemlerde yaşamış, hem sanatsal metinler yazan hem de başarılı bir
deneme yazarı olarak tanınan üç sanatçının (Eliot, Camus ve Tanpınar) birer
deneme metninden yararlanılarak, deneme yazarlarının kendini ya da kendi
görüşlerini “ben” ve “biz” adılını kullanma biçimleriyle okurlarına ne kadar
kendilerine ait düşünce ilettikleri ve okurlarını kendi görüşlerine ne derecede
ortak etmeyi amaçladıkları incelenmiştir. Bu çalışmada denemelerdeki ben ve biz
adıllarının kullanılma biçimleri betimlenerek genel deneme tanımında yer alan
“yazarın kendi düşüncesini kanıtlamaksızın okura benimsetmesi” iddiasının nasıl
gerçekleştiği incelenmiştir. Bu çalışma aynı zamanda dil ve edebiyat
öğretiminde kullanılan deneme metinlerinin seçimine yönelik öneriler
içermektedir. Buna göre okullarda sürdürülen dil ve edebiyat eğitimi sürecinde
deneme türünü öğretirken ya da deneme metinlerini seçerken, okurla kurduğu
ben/biz-öteki ilişkisini evrensel ve kapsayıcı bir çizgide tutan yazarların ve
denemelerin çağdaş eğitimin ilkelerine daha uygun olacağı sonucuna
ulaşılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Studies on Education |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | September 7, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 13 Issue: 2 |
Once articles are published in the journal, the publishing rights belong to the journal. All articles published in the journal are licensed under the Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International (CC BY-NC-ND 4.0) license, which permits sharing by others.