The ability of buildings to meet the user's expectations and needs depends on the efficiency of appropriate internal environment conditions. In this context, facade is a key factor for achieving optimum comfort level. However, various problems can be encountered over time as a result of design problems, improper usage of facades, faulty construction, adverse effects of external factors, physico-chemical and biological effect of atmospheric factors. These problems have the negative effects on architectural identity, visual impact and resource consumption as well as uncomfortable living area in the interior. In order to prevent possible problems and/or minimize the impact of these problems, the types and the causes of the deteriorations should be defined that constitute the source of the problems.
In this study, the most common physical deteriorations observed on the facades of masonry buildings which constitute a significant part of the existing building stock are emphasized and it is aimed to raise an awareness about taking necessary precautions against damage and to show the way for determining of deteriorations observed on the facades.
In this context, in this study the most common physical deteriorations observed on the facades of masonry buildings were classified depending on their causes. Then, an area was determined for the detection of the classified degradation types on an existing settlement texture. Caferağa Quarter in Kadıkoy district of Istanbul province was chosen as the study area, where has a high functional diversity and the effect of climatic and environmental conditions is observed intensely. The masonry facades of masonry buildings were examined on the certain routes in the area. The deteriorations on these building facades and their estimated causes were determined and evaluated.
With this study, it has been concluded that the development of new approaches to identify and prevent possible deteriorations and their causes that may be encountered on the façade, will be beneficial to increase the useful life of the buildings and to produce comfortable living spaces.
Binaların, kullanıcı beklentilerini ve ihtiyaçlarını karşılayabilmesi, uygun iç ortam koşullarının verimliliğine bağlıdır. Bu bağlamda bina içi ortam ve dış mekanı birbirinden ayıran bina cepheleri, optimum konfor düzeyine ulaşabilmede anahtar rol üstlenmektedir. Ancak, tasarım sorunları, yapım-kullanım hataları, fiziki müdahaleler, atmosferik etkenler ve bu etkenler sonucu ortaya çıkan fiziko-kimyasal ve biyolojik olaylar, olumsuz dış ortam koşulları sonucu cephelerde zamanla çeşitli problemlerle karşılaşılabilmektedir. Bu problemler, iç mekanda konforsuz yaşam alanları oluşmasının yanı sıra mimari kimlik, görsel etki, kaynak tüketimi açısından da olumsuz çevresel etkiye neden olmaktadır. Ortaya çıkabilecek olası problemleri engellemek ve/veya etkisini en aza indirebilmek için problemlerin kaynağını oluşturan çeşitli ölçeklerdeki bozulmalar ve bu bozulmaların nedenleri tanımlanmalıdır.
Bu çalışmada, mevcut yapı stoğunun önemli bir kısmını oluşturan kagir binaların kagir cephelerinde gözlemlenen en yaygın fiziki bozulmalar üzerinde durulmuş ve bozulmaların tespitine ışık tutabilmek ve oluşumuna karşı gereken önlemlerin önceden alınması yönünde farkındalık yaratmak amaçlanmıştır.
Bu bağlamda çalışmada, kagir binaların kagir malzemeli cephelerinde gözlemlenen en yaygın fiziki bozulmalar ortaya çıkma nedenlerine bağlı olarak sınıflandırılmıştır. Ardından sınıflandırılan bozulma türlerinin mevcut bir yerleşim dokusu üzerindeki tespiti için bir çalışma alanı belirlenmiştir. Çalışma alanı olarak fonksiyonel çeşitliliği yüksek olan ve aynı zamanda iklimsel ve çevresel koşulların etkisinin yoğun bir şekilde gözlemlendiği İstanbul İli, Kadıköy İlçesindeki Caferağa Mahallesi seçilmiştir. Alanda bulunan belirli akslardaki kagir cepheli kagir binalar üzerinde incemeler yapılmış ve bu bina cephelerindeki bozulmalar ve tahmini nedenlerinin tespiti ve değerlendirmeleri yapılmıştır.
Yapılan bu çalışma ile, cephede karşılaşılabilecek olası bozulmaların nedenleri ile tanınması ve engellenebilmesine yönelik yeni yaklaşımlar geliştirilmesinin, yapıların kullanım ömürlerinin artırılabilmesi ve konforlu yaşam alanlarının üretilebilmesi açısından faydalı olacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Architecture |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 8 Issue: 2 |