Tarihi binalar özgün mimari özellikleri ile
yapısal performanslarını genellikle doğal etkiler ve insan kaynaklı müdahaleler
sonucunda yitirmektedir. Korunmalarını gerektiren değerleri ise, meydana gelen
hasar ve değişimlere rağmen büyük oranda sürdürülmektedir. Yapısal davranış
bağlamında karşılaştırıldığında yığma sistem, çağdaş inşa sistemlerinden çok
daha karmaşıktır. Taşıyıcı sistemi etkileyen müdahale ve hasarlar söz konusu
olduğunda ise yığma yapıların reaksiyonları bazen öngörülemez olmaktadır. 16.
yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen Sinan Paşa Külliyesi tipik Osmanlı Dönemi
özellikleri taşımaktadır. Külliyeden günümüze ulaşan yapılardan tabhane ve
imarete zamanla değişen mekansal ihtiyaçları karşılamak üzere müdahale ve
eklentiler yapılmış, bu durum ciddi
yapısal hasarlara sebep olmuştur. Çalışma kapsamında külliyenin imaret bölümü
ele alınmış, insan kaynaklı müdahale ve eklentilerin yapısal performansa etkileri
hedef yapının müdahale öncesi durumunu temsil eden sayısal model kullanılarak
gerçekleştirilen analizlerle ortaya konmuştur. Örneklenen yapının herhangi bir
müdahaleye maruz kalmaması halinde deprem etkisi ve diğer yüklere karşı oldukça
dayanıklı olacakken, müdahale ve hasarlardan dolayı düşük kuvvetteki sismik
hareketlerde dahi göçme riski ile karşı karşıya kalabileceği görülmüştür.
Çalışmaya katkılarından dolayı Yüksek Mimar Murat Eyüp Coşkun’a teşekkür ederiz.
Historical buildings often experience
decrease in their genuine structural performance and architectural functions
due to natural impacts and man-made interventions. Even at their ruined and
intervened state, they mostly maintain their values in need of protection. Masonry
is much more complicated in the context of structural behavior, when compared
with modern building techniques. Reactions of masonry sometimes becomes even
more unpredictable due to interventions or damages effecting the structural
system. Sinan Pasa Kulliye having the typical characteristics of Ottoman period,
is dated back to the second half of 16th century. Imaret and inn sections that
came up to modern days, exposed to some additions and interventions owing to
the spatial needs varying over time, which caused some major structural damages.
Within this study imaret section of kulliye is examined, effects of man-made
interventions and additions on the structural performance are determined by
conducting numerical model representing the original state of target structure.
The imaret should be very resistant under earthquake effect or other kind of
loads unless it was intervened, meanwhile because of interventions and damages,
it encounters the risk of collapse even with a low seismic force.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Architecture |
Journal Section | Chemical Engineering |
Authors | |
Publication Date | July 31, 2019 |
Submission Date | July 21, 2018 |
Acceptance Date | February 14, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 8 Issue: 2 |