It is clearly known that Arabic has a great importance in understanding the Holy Qur’ān. Therefore, it has been reported that in both works of exegesis and its methodology, lexicon, syntax, grammar and sciences related to Arabic should be known very well in order to prevent confusion or avoid understanding incompletely. In relation with this issue, it is stated that the verses should be interpreted in accordance with their strong meanings which are commonly used in the language appropriate for word sequence not about their weak, irregular and strange meanings. Various explanations have been made about the third verse of Surah al-Nisā, which makes the subject of our study. According to overwhelming majority of scholars, the verse in question has limited the number of marriages to four. On the other hand, some other scholars have been defending that the words, مَثْنٰى وَثُلٰثَ وَرُبَاعَ masnā (twice), sulāsa (three times) and rubā‘a (four times), have signified more than four marriages. This view, criticized without attributing to any person or group in early period sources, has been attributed to a group from Raifidhis and Dāwûd al-Ẓāhirī or in general to Ẓahiriyyas in sources written after Hegira fifth century, while it has been attributed to Kharijites, Zaydiyyah sects, Abū Muḥammad Qāsim b. Ibrāhīm, and in relatively late period sources, to Imam Neḫa‘ī and Ibn Abī Laylā. In this study, it will be tried to find out who have been the defenders of more than four marriages as in Nisā 3; after this, this approach will be investigated whether it corresponds with Arabic.
Exegesis Nisā 3 Masnā (Twice) and Sulāsa (Three times) and Rubā’a (Four Times) Language Signification
Kur’ân-ı Kerim’in anlaşılmasında Arapçanın öncelikli bir yerinin olduğu ifade edilmiştir. Bu nedenle hem tefsir hem de tefsir usulü eserlerinde Kur’ân’ı yanlış veya eksik anlamamak için lügat, sarf, nahiv ve dile dair benzer ilimlerin bilinmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca âyetlerin, dilde var olan zayıf, kural dışı veya garîb anlamlara değil, aksine âyetlerin sözdizimine uygun dilde yaygın olarak kullanılan güçlü anlamlara hamledip tefsir etmek gerektiği beyan edilmiştir. Öte yandan pek çok konuya dair hüküm ihtiva eden Nisâ sûresi 3. âyet ile ilgili farklı açıklamalarda bulunulmuştur. Âlimlerin kahir ekseriyetine göre, söz konusu âyet, evliliği dört ile sınırlandırmıştır. Buna karşın diğer bazı âlimler ise, âyette zikredilen mesnâ ve sülâse ve rübâ‘a lafızlarının, dörtten fazla evliliğe delâlet ettiğini savunmuştur. Erken dönem tefsir kaynaklarında herhangi bir şahıs veya gruba nisbet edilmeden eleştirilen bu görüş, Hicrî beşinci yüzyıldan sonra yazılmış kaynakların bazılarında Râfizîlerden bir grup ile Dâvûd ez-Zâhirî veya genel olarak Zâhirîlere, diğer bazılarında ise Zeydiyye mezhebine veya Kasım b. İbrahim’e, Hâricîlere, nisbeten geç dönem bazı kaynaklarda ise İmam Nehaî ile İbn Ebû Leylâ’ya nisbet edilmiştir. Bu çalışmada Nisâ sûresi 3. âyetin dörtten fazla evliliğe delâletini savunanların kim veya kimler oldukları tesbit edilmeye çalışılacak, daha sonra hem Arap diline hem de Sünnete aykırı olduğu ifade edilen bu görüşün Arap diline uygun olup-olmadığı hususu incelenmeye gayret edilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 20, 2020 |
Submission Date | April 22, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 |