The postmodern turn, which appeared in Continental Europe and the USA in the last quarter of the 20th century and then spread to the world, was constituting a harsh criticism against the hegemony established by positivism on social sciences. Historiography, which dealt until that time with totalitarian conceptions of society's ideology and thought systems, and concerned with objectivity rather than subjectivity, was also a target of this criticism. It was pointless to search for and understand the poor stockinger and the luddite cropper to repeat E. P. Thompson until the postmodern approach. Instead, what really mattered and made a difference was, by studying on the systems of thought of mass population, to analyze the change, development and the causality and modernism within this development. Against the question of place of history among positive sciences, most modernist theories had attempted to bring history closer to positive sciences. However, postmodern cultural approach emphasizing the fictional nature of history, pointed out the analysis of language and text. It was because to claim that rhetoric has no place in historical narration, was naivete, to say the least. On the other hand, postmodernist history was claiming that the structuralist explanations, such as economic base determines cultural and political superstructure was actually reductionist and Marx’s conception of history had actually a much more transitional and hence a dialectical character. In the face of all these developments, postmodern cultural history came in sight and evolved into something where subjectivity was more valuable than society driven explanations. While history of culture treated culture as an object of study, postmodern history with its new perspective, even questioned the possibility of reality and historical documents naming them as remnants. This study, in the light of such developments, will first try to examine the ways in which postmodern cultural history seperated itself from classical history and then it will question the conviction that it is not possible to use historical documents or written sources in historical research.
Postmodernism Historiography Cultural History History of Culture Historical Document Discourse Analysis Text
20. yy’ın son çeyreğinde Kıta Avrupasında ve ABD’de gelişip ardından dünyaya yayılan postmodern yaklaşım, pozitivizmin sosyal bilimler üzerinde kurduğu hegemonyaya karşı sert bir eleştiri teşkil ediyordu. Bu eleştiriden nasibini alan 20. yy tarihçiliği, o döneme kadar toplumların ideoloji ve düşünce sistemlerinin totaliter tasavvurları üzerine eğilmekte, tarihteki öznelliklerden ziyade nesnelliklerle ilgilenmekteydi. Thompson’ın deyimiyle o döneme kadar zavallı çorapçıyı ve luddite kumaşçıyı incelemek anlamsız görünmekteydi. Onun yerine toplumlardaki geniş kitlelerin düşünce sistemleri üzerinde çalışarak değişimi ve gelişimi, bu gelişim içindeki nedenselliği ve modernleşmeyi irdelemek önemli ve fark yaratan şeydi. Müspet bilimlerin yanında tarihin ne olduğu sorusu karşısında o döneme kadar çoğu modernist kuram, tarihi de müspet bilimlere yaklaştırma çabası içine girmişti. Ancak postmodern kültürel yaklaşım tarihin kurgusal doğasına vurgu yaparak dilin ve metnin analizini işaret etmekteydi. Çünkü tarihsel anlatıda retoriğin yerinin olmadığını iddia etmek en hafif tabirle naiflikti. Diğer yandan, postmodern tarih, ekonomik altyapının politik ve kültürel üstyapıyı belirlediği gibi yapısalcı yaklaşımların indirgemeci olduğunu ve Marks’ın tarih tahayyülünün aslında daha çok diyalektiğe dayalı, yani daha geçişken bir doğasının olduğunu savunuyordu. Tüm bu gelişmelerin karşısında postmodern kültürel tarih zamanla taraftar kazanarak öznelliklerin daha değerli olduğu tarih anlatılarına doğru evrildi. Kültür tarihi o döneme kadar kültürü bir çalışma objesi olarak ele alırken postmodern tarih, getirdiği bakış açısıyla adına tarihsel belge dediğimiz şeylere belgenin problemli doğasından hareketle kalıntı adını verdi. Tarihsel hakikatin var olup olmadığı sorgulandı. Bu çalışma, bu gelişmeler ışığında, önce postmodern kültürel tarihin klasik kültür tarihinden nasıl ayrıştığını gözlemlemeye çalışacak ardından ise tarihte belge kullanımının mümkün olmadığı kanaatini sorgulayacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Cultural Studies |
Journal Section | Research/Ttheoretical |
Authors | |
Publication Date | June 21, 2020 |
Acceptance Date | June 21, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 2 Issue: 1 |
Ethical Committee Approval
With the decision of ULAKBİM on February 25th, 2020, there is a condition that "All the disciplines of science (including social sciences), there should be an Ethical Committee Approval for research involving human and animal (clinical and experimental) separately and this approval must be mentioned in the article and it should be documented". The research conducted by quantitative or qualitative approaches which require data collection such as questionnaire, interview, observation, focus group study, the experiment is regarded under the aforementioned content.