Safevi İmparatorluğu’nda yazılan umumi tarihlerin ilklerinden olan Lübbü’t-tevârîh, gerek içerdiği erken İslam tarihi bölümleri gerek müellifi Mîr Yahyâ b. Abdullatîf Hasanî Seyfî Kazvînî’nin (885–962/1481–1555) tartışmalı mezhebî kimliği sebebiyle Safevi Tarihyazımı içinde özel bir yere sahiptir. Kazvin’in meşhur seyit ailelerinden birine mensup olan müellifin soyu on beşinci yüzyıl başından itibaren bir yandan Sünnilikleri ile bilinirken, bir yandan da on altıncı yüzyıl ile birlikte Şii İslam kimliğini benimsemiş Safevi hanedanı ile geliştirdikleri iyi ilişkilerle meşhurdurlar. Ek olarak, Mîr Yahyâ Kazvînî’nin kendisi de Şah İsmail (hükümeti, 907–930/1501–1524) zamanında bizzat Safevi ordusuyla birlikte seferlere katılmış ve yakın ilişkileri münasebetiyle Şah Tahmasb’ın (h. 930–984/1524–1576) kendisine “Yahyâ-ı Ma‘sûm” diye hitap ettiği bir tarihçidir. Bütün bu ilişkilere rağmen Kazvin Sünnilerinin liderlerinden olduğu suçlaması ile 960/1553 yılında Şah Tahmasb’ın emriyle İsfahan’a sürülmüş olan ve mezhebî kimliği hakkında net bir bilgi bulunmayan Mîr Yahyâ Kazvînî’nin, Lübbü’t-tevârîh’in erken İslam tarihi anlatısında nasıl bir tavır takındığı, hangi vaka ve meselelerin altını çizip hangilerini görmezden geldiği, Şii ya da Sünni diskurun hangisini benimsediği tartışılacaktır.
Mîr Yahyâ Kazvînî Lübbü’t-tevârîh Safevi Tarihyazıcılığı Erken İslam Tarihi Sünni-Şii Ayrışması Kızılbaşlık
Lubb al-tavarikh, which was one of the earliest universal histories written in the Safavid Empire, has a special place in Safavid historiography due to both its section regarding the early history of Islam and the debatable sectarian identity of its author Mîr Yahyâ b. ‘Abd al-Latîf Hasanî Sayfî Qazvînî (885–962/1481–1555). While the descendants of Mîr Yahyâ Qazvînî in the fifteenth century were noted for their Sunni identity, with the rise of the Safavid dynasty and their promotion of Shi’ite Islam in the sixteenth century, they became known for establishing good relations with the Safavid state. Additionally, Mîr Yahyâ Qazvînî himself participated in Safavid military campaigns under the reign of Shah Ismail (r. 907–930/1501– 1524) and was addressed by Shah Tahmasb (r. 930–984/1524–1576) as “Yahya the Innocent/Infallible” (Yahyâ-ı Ma‘sûm). Despite having a close relationship with the Safavid dynasty, Mîr Yahyâ Qazvînî was exiled from Qazvin to Isfahan in 960/1553 by the order of Shah Tahmasb, as he was accused of leading the Sunni of Qazvin. This article discusses how a sixteenth century Safavid historian with an ambiguous sectarian identity, Mir Yahya Qazvînî, constructed the history of early Islam and which issues he underlined, obscured, and/or avoided discussing. Furthermore, I look at whether he adopts Shi’ite or Sunni discourses in his Lubb al-tavarikh.
Mîr Yahyâ Qazvînî Lubb al-tavarikh Safavid historiography History of Early Islam Sunni-Shi’ite Schism Qizilbash
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research/Ttheoretical |
Authors | |
Publication Date | June 25, 2021 |
Acceptance Date | June 19, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 3 Issue: 1 |
Ethical Committee Approval
With the decision of ULAKBİM on February 25th, 2020, there is a condition that "All the disciplines of science (including social sciences), there should be an Ethical Committee Approval for research involving human and animal (clinical and experimental) separately and this approval must be mentioned in the article and it should be documented". The research conducted by quantitative or qualitative approaches which require data collection such as questionnaire, interview, observation, focus group study, the experiment is regarded under the aforementioned content.