İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının amacına ulaşabilmesi ve de belki de en önemli nokta olarak denetlenebilir olması adına sendikalara oldukça önemli bir görevi bulunmaktadır. Özellikle Covid-19 salgın döneminde işyerlerinde uygulanan iş sağlığı ve güvenliği önlemleri çok daha önemli bir hale gelmiştir. Bu süreçte salgın paralelinde iş sağlığı ve güvenliğine yönelik olarak yasa koyucular tarafından alınan kararlar oldukça önemli olmakla beraber, bu kararların sağlıklı uygulanması ve de denetlenmesi de oldukça kritik bir öneme sahiptir. Bu noktada işyerlerinde örgütlü olan sendikalar denetleme görevini üstlenirken, işyeri yönetimiyle oluşturdukları iletişimin tabiatına bağlı olarak da iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına ilişkin çeşitli önerilerde bulunabilmektedirler. Ancak öneri sisteminin tam anlamıyla işler olabilmesi ise endüstri ilişkileri ikliminin, yani sendika ve yönetim arasındaki ilişkinin uzlaşmacı bir karakterde olmasına bağlıdır. Bu doğrultuda bu çalışmanın amacı, Covid-19 döneminde sendika ve yönetim arasındaki ilişkileri özellikle iş sağlığı ve güvenliği zemininde değerlendirerek, sendikaların bu süreçte işletme yönetimi ile kurduğu iletişimin tarzına ilişkin tecrübe ve düşüncelerinin tespiti olarak oluşmaktadır. Bu amaçla, yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi kullanılarak farklı işkollarında örgütlü olan sendikalarda görevli 5 yönetici ile görüşme gerçekleştirilmiştir. Araştırmada elde edilen veriler doğrultusunda yönetim ile ilişkiler ve salgın sürecindeki ilişkiler başlıkları şeklinde bir gruplandırılmaya gidilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre çalışma grubu kapsamında sendika ve yönetim arasında genel itibariyle uzlaşmacı ilişkiler hakimdir. Salgın döneminde ise bu ilişkilerde paylaşımın hâkim olduğu uzlaşmacı ilişkiler ağırlıkta olmasına karşın, emek hak ve çıkarlarında yaşanan ihlaller bu ilişkilerin sertleşerek çatışmacı bir yapıya dönüşmesine yol açmaktadır.
A very important responsibility falls on the unions for the occupational health and safety practices to reach their goals and, perhaps more importantly, to be controllable. Especially during the Covid-19 pandemic period, occupational health and safety measures applied in workplaces have become much more important. In this process, although the decisions taken by the lawmakers regarding occupational health and safety in line with the pandemic are very important, the healthy implementation and monitoring of these decisions are also of critical importance. At this point, while the unions that are organized in the workplaces have the responsibility of monitoring, they can also make various suggestions regarding occupational health and safety practices based on the nature of the communication they have with the workplace management. However, the full functioning of the suggestion system depends on the industrial relations climate, that is, the relationship between the union and the management having a conciliatory character. Accordingly, this study aims to assess the relations between the union and the management during the Covid-19 period, especially based on occupational health and safety, and to determine the experience and ideas of the unions regarding the style of communication with the business management in this process. For this purpose, using the semi-structured interview method, interviews were conducted with 5 managers working in unions organized in different lines of business. According to the data obtained in the study, a classification has been made in the form of relations with the management and relations during the pandemic process. The results of the study show that there are generally conciliatory relations between the union and the management within the scope of the working group. During the pandemic period, however, although conciliatory relations based on sharing are dominant in these relations, violations of labor rights and interests cause these relations to toughen and turn into a confrontational structure.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | April 27, 2022 |
Submission Date | March 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 2 Issue: 1 |