Taxes are the most important source of funding for the provision of public services. The best way to ensure tax revenue is to keep tax resistance to a minimum. The best way to keep tax resistance to a minimum is to build a fair tax system. Tax compliance of taxpayers is expected to be increased through a fair tax system. While creating the tax system, taxation is made according to two approaches. It is the benefit or also the utilization approach and the power of payment or the power approach. The most important indicator of solvency is income. Other payment powers are also expressed in income. While the part of income that is reserved for consumption is called spending, the part that is allocated to savings is called wealth. Therefore, indicators of ability to pay; it consists of income, wealth and spending. Various methods are also used in reaching the ability to pay. Progressive taxation, separation principle and minimum livelihood allowance are the methods used to reach the ability to pay. In this study, it will be focused on how the methods used to reach ability to pay are applied in selected EU countries, its effect on tax revenue and its relationship with fair taxation. In the study, rather than discussing whether the systems are fair or not, the relationship between ability to pay and tax justice will be revealed by using data on the methods used to reach ability to pay. In the study, using the data of EU member countries, literature review and data analysis method were applied. Through work; It is aimed to contribute to the literature by revealing the relationship between justice in tax and justice perception by using the methods applied in reaching the ability to pay. As a result of the study, it was found that the tax systems in EU member countries are different, they apply the methods used to reach the ability to pay in different ways, and this creates an obstacle to generalization.
Key Words: Ability to Pay, Progressivity, Separation Principle
JEL Classification: H2, H21, H10
Kamu hizmetlerinin sunumunun en önemli finansman kaynağı vergilerdir. Vergi hasılatını sağlamanın en iyi yolu da vergiye karşı direnci minimum seviyede tutmaktır. Vergiye karşı direnci minimum seviyede tutmanın en iyi yolu da adil bir vergi sistemini inşa etmektir. Adil bir vergi sistemi aracılığıyla mükelleflerin vergi uyumunun artırılması beklenmektedir. Vergi sistemi oluşturulurken iki yaklaşıma göre vergilendirme yapılmaktadır. Fayda yaklaşımı ve ödeme gücü yaklaşımıdır. Ödeme gücünün en önemli göstergesi gelirdir. Diğer ödeme güçleri de gelir üzerinden ifade edilmektedir. Gelirin tüketime ayrılan kısmına harcama denilirken, tasarrufa ayrılan kısmına da servet denilmektedir. Dolayısıyla ödeme gücünün göstergeleri; gelir, servet ve harcamadan oluşmaktadır. Ödeme gücüne ulaşmada da çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Artan oranlı vergileme, ayırma prensibi ve en az geçim indirimi ödeme gücüne ulaşmada kullanılan yöntemlerdir. Bu çalışmada ödeme gücüne ulaşmada kullanılan yöntemlerin seçilmiş AB ülkelerinde nasıl uygulandığı, bunun vergi hasılatına etkisi ve adil vergileme ile ilişkisi üzerinde durulacaktır. Çalışma kapsamında sistemlerin adil olup olmaması tartışmasından ziyade ödeme gücüne ulaşmada kullanılan yöntemlere ilişkin veriler kullanılarak ödeme gücünün vergi adaleti ile ilişkisi ortaya konulacaktır. Çalışmada AB üye ülkelerin verilerinden yararlanılarak literatür taraması ile verilerin analizi yöntemi uygulanmıştır. Çalışma aracılığıyla; ödeme gücüne ulaşmada uygulanan yöntemler kullanılarak vergide adalet ve adalet algısı ilişkisini ortaya koyup literatüre katkı sunulması amaçlanmaktadır. Çalışma sonucunda AB üye ülkelerinde vergi sistemlerinin farklı olduğu, ödeme gücüne ulaşmada kullanılan yöntemleri farklı şekilde uyguladıkları ve bunun da genelleme yapılması önünde engel oluşturduğu bulgusuna ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Ödeme Gücü, Artan Oranlılık, Ayrıma Prensibi
JEL Sınıflandırması: H2, H21, H10
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 27, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |