To affirm, to approve, to accept, in other words to affirm, logically, psychologically, formally reveals an acceptance and a positive concept. However, affirmation is found and used in all areas of thought and cultural history, in opposition to and together with the concept of negation. When examined historically and theoretically, Spinoza has a special importance among the thinkers who deal with the concept of affirmation. Because the concept of affirmation has penetrated into all of Spinoza's arguments. First of all, Spinoza aims to give a new image to this concept.
In Spinoza, affirmation is primarily considered as an ontological concept, and affirmation is essentially the essential quality of Being. Therefore, Spinoza's substance metaphysics is essentially revealed as an affirmative metaphysics or ontology. However, Spinoza necessarily produces an affirmative ethics and politics from this affirmative ontology. This affirmative ethics and politics essentially constitute the components of a philosophy of joy.
The aim of this article is to both problematize the new meanings and images that Spinoza wants to bring to the concept of affirmation and to speculate the ontological, epistemological and axiological arguments produced from this concept.
Evetlemek, onaylamak, kabul etmek yani olumlamak mantıksal, psikolojik, formel olarak bir kabulü ve olumlu bir kavramı ortaya koymaktadır. Bununla birlikte olumlama, olumsuzlama kavramına karşıt olarak ve onunla birlikte düşünce ve kültür tarihinin bütün alanlarında bulunmakta ve kullanılmaktadır. Tarihsel ve teorik olarak incelendiğinde olumlama kavramını ele alan düşünürler arasında Spinoza’nın ayrı bir önemi bulunmaktadır. Çünkü olumlama kavramı Spinoza’nın bütün argümanlarının içerisine nüfuz etmiştir. Her şeyden önce Spinoza bu kavrama yeni bir imaj vermek amacındadır.
Spinoza’da olumlama öncelikli olarak ontolojik bir kavram olarak ele alınmaktadır ve olumlama esasında Varlığın özsel niteliğidir. Bu yüzden esasında Spinoza’nın töz metafiziği, bir olumlama metafiziği veya ontolojisi olarak açığa çıkmaktadır. Bununla birlikte Spinoza bu olumlama ontolojisinden zorunlu olarak bir olumlama etiği ile politikası da üretir. Bu olumlayıcı etik ile politika esasen bir neşe felsefesinin bileşenlerini oluşturmaktadır.
Bu makalenin amacı hem Spinoza’nın olumlama kavramına kazandırmak istediği yeni anlamları ve imajları sorunsallaştırmak, hem de bu kavramdan üretilen ontolojik, epistemolojik ve aksiyolojik savları spekülasyon haline getirmektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | 17. Yüzyıl Felsefesi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 24 Mart 2025 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 14 Şubat 2025 |
Kabul Tarihi | 20 Mart 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 5 Sayı: 1 |