Bu çalışmanın amacı 18. yy. köle limanları olan Gorée ve Saint Louis’in transatlantik köle ticaretindeki rolünü açığa çıkararak Senegambiya ve Afrika üzerindeki etkilerini analiz etmektir. 15. ve 19.yy. arasında etkinliğini sürdüren transatlantik köle ticareti, köleleştirilmiş milyonlarca Afrikalının deniz aşırı gemi seyahatleri vasıtasıyla kıtalarından koparılıp Yeni Dünya’ya özellikle de Güney Amerika’ya şeker kamışı plantasyonlarında köle olarak çalıştırılmak üzere zorla götürülmesidir. Özellikle Afrika’nın iç kesimlerinden çoğunlukla da Kongo, Mozambik, Angola gibi ülkelerden kaçırılarak ya da esir alınarak getirilen Afrikalılar, Batı Afrika’da Senegambiya bölgesi kıyılarında bulunan Gorée ve Saint Louis adlı adalara getirilerek tutsak edildikleri köle evlerinde gemilerle Atlantik okyanusuna doğru bir yolculuğa çıkıncaya kadar esir olarak bekletilmektedirler. Stratejik konumları sebebiyle zamanının en önemli köle ticaret limanları olan bu adalar günümüzde Afrika köle ticaretinin izlerini halen taşımakta. Bugün Unesco dünya mirası sayılan Gorée adası ise, Atlantik köle ticareti döneminden kalan köle evleri ve Afrika kıtasından son çıkışı temsil eden ünlü dönüşü olmayan kapısıyla her yıl milyonlarca turistin ilgisini cezbetmekte. Tarihsel bağlamda ise, Batı Afrika ve Atlantik dünyası arasında köle ticareti köprüsü konumunda olan bu iki liman günümüzün Amerika’sının ve Avrupa’sının şekillenmesinde de etkili olmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 2 Sayı: 1 |
Gelecek sayılar için makale kabulleri devam etmektedir.