One of the most perminent tendency of mankind is that to believe
the historical-social environment in which he lives and its circumstances will
last forever. At this point only a few social scientists who believe in the
continuity of social change, just like Marx, have succeeded in transcending the
spirit of time. However, especially during periods of capitalist growth, Marx's
doctrine is subject to intense criticism and accused of being archaic. But ironically,
no social scientist was seen right as Marx in the crisis period of capitalism. That
is, the cyclical fluctuations of capitalism affect the masses' approach to Marx
Thus, in this work, issue of Marxist doctrine timeliness was examinated over
the capital and without cyclical, conjectural approaches to Marx. In the first
part of this study, the Marxist class and the positioning of labor in the
present day were given; then the qualities which the capital believed to make
him strong and whose weaknesses were also considered. In the conclusion of the
study, neoliberalism is emphasized, which is a normative function in this
powerful but actually weak ruling of the capital.
İnsanoğlunun en kadim eğilimlerinden bir tanesi içinde
yaşadığı tarihi-sosyal organizasyonların ve onun şartlarının sonsuza kadar
süreceğine inanmasıdır. Bu noktada, yalnızca Marks ve onun gibi toplumsal
değişimin sürekliliğine inanan bir avuç sosyal bilimci zamanının ruhunu aşmayı
başarabilmiştir. Ancak özellikle kapitalist büyümenin gerçekleştiği dönemlerde
Marks’ın öğretisi yoğun eleştirilere maruz kalarak zamanın gerisinde kaldığı
iddiasıyla itham edilmektedir. Fakat ironiktir, kapitalizmin kriz dönemlerinde
de hiçbir sosyal bilimcinin Marks kadar haklılığı vurgulanmamıştır. Yani
kapitalizmin konjonktürel dalgalanmaları yığınların Marks’a yaklaşımını
etkilemektedir. Dolayısıyla bu çalışmada Marks’ın öğretisinin güncelliği
meselesi Marks’a devrevi ve konjonktürel yakınlaşmalardan/uzaklaşmalardan ayrı bir
şekilde ve sermaye üzerinden incelenmiştir. Bu çerçevede çalışmanın ilk
bölümünde Marksist sınıf tasnifine ve kısmen emeğin günümüzdeki konumlanmasına
yer verilmiş; ardından da sermayenin kendisini güçlü kıldığını sandığı ve fakat
onun zayıf yanlarını da oluşturan nitelikler ele alınmıştır. Çalışmanın sonuç
bölümünde ise sermayenin bu güçlü ve fakat aslında zayıf egemenliğinde norm koyucu
bir işlev gören neoliberalizmin üzerinde durulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 21 Sayı: 2 |